Background Image
Previous Page  182 / 537 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 182 / 537 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (101)

Özlem TÜZÜNER

181

Türk Ticaret Kanunu’ndaki refakat belgelerine benzer şekilde,

CMR Konvansiyonu’nda da,

“lüzumlu belgeler”

adı altında aynı konu

hükme bağlanmıştır. Taşıyıcıya verilen bu tür belgelerin listesi, sevk

mektubunda bulunması gereken bilgilerdendir (CMR. m. 6/2-g).

“Malların tesliminden önce tamamlanması gereken gümrük ve diğer forma-

litelerin yerine getirilmesi için, gönderici, lüzumlu belgeleri sevk mektubuna

iliştirecek yahut da taşımacıya”

verecektir. Taşımacı bu belgelerle verilen

bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini incelemek zorunda değildir.

Gönderici bu gibi belgelerin bulunmaması, yetersiz olması veya usule

aykırı oluşundan doğacak zarar, ziyan ve hasardan, taşımacıya karsı

sorumludur. Ancak taşımacının hatası veya ihmali görülen durumlar

bu hüküm dışındadır. Sevk mektubunda belirtilen, bu mektuba ekli

veya kendilerine verilen belgelerin kaybından veya hatalı kullanılma-

sından doğacak sonuçlardan taşımacı, komisyoncu gibi aynı derecede

sorumludur (CMR. m. 11).

Doktrinde ise, söz konusu lüzumlu belgeler,

“tır karnesi”

örneği

üzerinden değerlendirilmiştir. Sevk mektubu haricinde düzenlenecek

diğer belgelerin ispat kuvveti ise, Konvansiyon anlamında bir ispat

aracı olarak değil, genel ispat hukuku hükümlerine göre değerlendi-

rilir. TIR-karnesi, gümrük işlemlerine ilişkin bir belge olup, üstlendiği

fonksiyon, tasıma sözleşmesinde tarafların anlaştıkları hususları bel-

gelemek değildir

62

.

Her taşıma işinde, taşınan eşyanın bir alıcısı bulunur. Bu neden-

le, gönderilen, eşya taşıma işinin süjelerinden biri olarak ortaya çıkar.

Doktrinde, 865 sayılı Kanun döneminde,

“her nakil sözleşmesi, aynı za-

manda üçüncü kişi, yani gönderilen lehine yapılmış bir sözleşmedir”

ifade-

siyle, taşıma sözleşmesinin üçüncü kişi yararına sözleşme olduğu sa-

vunulmuştur

63

.

Üçüncü kişi yararına sözleşme, sözleşmenin tarafı olmayan bir

m. 762, 768). 6762 Sayılı Kanun’daki

“Fakat taşıma senedi tanzim edilmemiş olsa bile

muvafakatleri ve eşyanın taşıyıcıya teslimi ile sözleşme taraflar arasında tamam olur”

hükmü de, taşıma senedinin taşıma sözleşmesinin zorunlu unsuru olmadığını

sağlamaktadır.

62 Koller, Art. 9 Rn.1; 8 Basedow, Munchener Kommentar, Art.9 Rn.2; Hill/Messent,

s. 66 (Yeşilova, İspat, s. 240’tan naklen).

63 Belbez,

“Nakil Sözleşmesi”

, s. 390. 6762 sayılı Kanun döneminde aynı yönde bkz.

Arkan, Sorumluluk, s. 26; Ülgen Hüseyin, Hava Taşıma Sözleşmesi, Ankara, 1987,

s. 46, 47; Canbolat, s. 20; Tüzün, s. 15.