

TBB Dergisi 2012 (101)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
461
menfaatler dengelenmelidir; bu denge bakımından özellikle temel
haklara ilişkin maddeler gibi, hukuk düzeninin açıkça ihlal edi-
lip edilmediği ve soruşturma konusu suçun ağırlığı dikkate alın-
malıdır. Mevcut olayda fiziksel şiddet uygulama tehdidi şeklinde
sanığın temel haklarına yöneltilen müdahalenin ağırlığı ile bir ço-
cuğun öldürülmesi şeklinde sanığa isnat edilen ve soruşturulması
gereken suçun ağırlığı tartıldığında söz konusu suç, sanığın ifade-
sinin bir sonucu olarak özellikle çocuğun cesedinin bulunması ve
daha sonra yapılmış otopsi gibi bulguların kullanılmaması talebi
karşısında ağır basmaktadır.”
(b) Bölge Mahkemesinin hükmü
32. Yukarıda anlatılan duruşmanın ilk oturumunda başvurucunun ön
başvurularına ilişkin verilen kararın ardından yargılamaya devam
edilmiştir. Başvurucu ertesi gün verdiği ifadede J.’yi öldürdüğünü
kabul etmiş, fakat başlangıçta böyle bir şey yapmak istemediğini
söylemiştir. Başvurucunun müdafi başvurucunun ikrar etmekle, 1
Ekim 2002 tarihinde kullanılan sorgulama yöntemlerine rağmen,
işlediği suçun sorumluluğunu üzerine almak istediğini söylemiş-
tir. Yargılama ilerledikçe, başvurucunun ilk ifadesinin bir sonucu
olarak elde edilmiş olan ve dışlanmasını istemiş olduğu bulgular,
duruşmada ortaya koyulmuştur. Başvurucu, 28 Temmuz 2003 ta-
rihindeki son oturumda, çocuğu başlangıçtan itibaren öldürmek
istediğini kabul etmiştir. Başvurucu ikinci ikrarını, “bu ağır suçu
kabul etmiş olmasının tek yolu” ve “çocuğun öldürülmesinden
dolayı mümkün olan en büyük özür” olarak tanımlamıştır.
33. Frankfurt Bölge Mahkemesi 28 Temmuz 2003 tarihinde başvuru-
cuyu, başka şeylerin yanında, mağdurun ölümüne sebep olacak
şekilde zorla kaçırma ve öldürme suçlarından mahkum etmiştir.
Bölge Mahkemesi suçun azami cezayı gerektiren özel bir ağırlığa
sahip olduğunu belirterek, başvurucuya ömürboyu hapis cezası
vermiştir (bk. aşağıda parag. 63).
34. Bölge Mahkemesi, duruşma sırasında başvurucunun susma hak-
kı ve önceki ifadelerinin delil olarak kullanılmayacağı konusunda
yeniden bilgilendirildiğini ve böylece gerekli olan nitelikli bilgilen-
dirmenin yapıldığını belirtmiştir. Başvurucu, nitelikli bilgilendir-