Background Image
Previous Page  466 / 537 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 466 / 537 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (101)

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları

465

kullanılan soruşturma yöntemlerinin yasak olduğunu tespit et-

mişler, fakat bu tespitten çıkarılacak hukuki sonuçlar konusunda

başvurucudan farklı düşünmüşlerdir. Ceza mahkemeleri söz ko-

nusu davranışların bir sonucu olarak elde edilen ifadelerin kulla-

nılamayacağı, fakat ceza davasının devam etmesine karşı özel bir

engel bulunmadığı görüşünü kabul etmişlerdir.

44. Anayasa Mahkemesine göre, yasak sorgu yöntemlerinin kulla-

nılmasıyla oluşan usule ilişkin kusurun, ceza mahkemeleri tara-

fından telafi edildiği söylenebilir; çünkü ceza mahkemeleri bu

şekilde elde edilen ifadelerin kabulünü yasaklamışlardır. Bu ya-

sak, ilgili kişinin haklarına aykırılıkları telafi etmek için, Ceza Mu-

hakemesi Kanununun 136a(3). fıkrasında öngörülmüştür. Ancak

ceza davasının görülmesine engel oluşturabilecek önemli usule

ayrılık koşulları kanunda yer almamıştır. Bu durumda başvurucu,

söz konusu soruşturma yöntemlerinin niçin sadece bu suretle elde

edilmiş ifadelerin kullanılmasını yasaklamakla kalmaması, fakat

ayrıca aleyhindeki ceza davasının görülmesine karşı bir engel

oluşturması gerektiğini açıklayamamıştır.

45. Federal Anayasa Mahkemesi ikinci olarak, başvurucunun Bölge

Mahkemesinin tehdit altında alınan ikrarın bir sonucu olarak elde

edilen bulguların davadan dışlanması talebini reddetmesiyle ilgili

olarak başvurucunun yaptığı anayasa şikayetini de temelsiz bul-

muştur. Anayasa Mahkemesi başvurucunu bu meseleyi Federal

Adalet Mahkemesi önünde ileri sürmemiş olduğunu belirtmiştir.

46. Federal Anayasa Mahkemesinin bu kararı 22 Aralık 2004’te başvu-

rucunun avukatına tebliğ edilmiştir.

C. Sonraki olaylar

1. Polisler aleyhindeki ceza davası

47. Bölge Mahkemesi 20 Aralık 2004’te, Frankfurt Emniyet Müdür

Yardımcısı D. ile polis E. hakkında kararını açıklamıştır. Bölge

Mahkemesi, 1 Ekim 2002 sabahı D.’nin, polis tutanağında gösteril-

diği şekilde, başvurucuya acı vererek sorguya tabi tutulması emri

verdiğini belirtmiştir (bk. yukarıda parag. 20). Böylece D., J.’nin

kaçırılması olayını soruşturan kendisine bağlı birimlerin başkan-

larının tavsiyelerine aykırı davranmıştır. Bu birimlerin başkanları,