

TBB Dergisi 2012 (101)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
467
makamlara ve kamuoyuna karşı sorumlulukları gereği ağır baskı
altında bulunduklarını göz önünde tutmuştur. Sanıklar o sırada
çok yorulmuş olup, çok gerilimli ve heyecanlı bir durumdadır-
lar. Sanıkların daha önce mahkumiyetleri yoktur. Ayrıca, polis
soruşturma dosyasındaki tutanağa göre Emniyet Müdür Yardım-
cısı D., eylemlerini açıklamak ve kabul etmek suretiyle sorumlu-
luğu üstlenmiştir. Dava uzun bir süre devam etmiş ve yoğun bir
medya ilgisiyle karşılaşmıştır. Sanıkların mesleki kariyerleri zarar
görmüştür; çünkü D., Hessen İçişleri Bakanlığına nakledilmiş, E.
ise suçları soruşturma görevinden alınmıştır. Ayrıca sanıkların
davası gibi çelişkili bir olay, bir Alman ceza mahkemesi tarafın-
dan ilk kez değerlendirilmiştir. Öte yandan Bölge Mahkemesi,
D.’nin E.’ye emir vermesinden önceki gece de güç kullanılması
emri verdiği için spontane hareket etmiş olmamasını, ağırlaştırıcı
bir faktör olarak dikkate almıştır. Ayrıca sanıklar, başvurucunun
öldürme suçundan mahkum edilmesini risk altına sokmuşlardır.
Bölge Mahkemesi son olarak, bu olayda kamu düzeninin korun-
ması gereğinin para cezalarının infaz edilmesini gerektirmediğini
belirtmiştir. Sanıkların mahkumiyetleri vasıtasıyla, bir devlet gö-
revlisinin bilgi edinmek için güç kullanılması emri vermesinin hu-
kuka aykırı olduğu açıklanmıştır.
51. Bu karar, 20 Aralık 2004’te kesinleşmiştir.
52. Daha sonra D., Emniyet Genel Müdürlüğü Teknoloji, Lojistik ve
İdare Başkanı olarak atanmıştır.
2. İdarenin sorumluluğuyla ilgili başvurucunun açtığı dava
53. Başvurucu 28 Aralık 2005 tarihinde, Hesse
Eyaleti
ne karşı tazminat
davası (official liability) açabilmek için adli yardım almak üzere
Frankfurt Bölge Mahkemesine başvurmuştur. Başvurucu polis so-
ruşturması sırasında uygulanan yöntemler nedeniyle travma gör-
düğünü, psikolojik tedavi ihtiyacı içinde olduğunu iddia etmiştir.
54. Frankfurt Emniyet Müdürlüğü 27 Mart 2006 tarihinde bu başvu-
ruya karşı verdiği cevapta, 1 Ekim 2002 sabahı E.’nin başvurucuyu
sorgularken yaptığı muamelenin hukuken zorlama olarak nitelen-
dirilemeyeceğini ve görevi kötüye kullanma oluşturmadığını sa-
vunmuştur.