

TBB Dergisi 2012 (101)
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
483
(ii) Bu ilkelerin mevcut olayda uygulanması
(α) Mahkeme’nin maddi olayları değerlendirmesi
94. Mahkeme, başvurucunun 1 Ekim 2002’de tabi tutulduğu muame-
leyi değerlendirirken, o sabah sorgunun yapıldığı sırada başvu-
rucunun J.’nin nerede olduğunu söylememesi halinde, Frankfurt
Emniyet Müdür Yardımcısı D.’nin talimatları üzerine polis E. tara-
fından katlanılmaz acı vermekle tehdit edildiğinin taraflar arasın-
da tartışmalı olmadığını kaydeder. Herhangi bir iz bırakmayacak
olan bu muamele, bu amaç için özel olarak eğitilmiş bir polis tara-
fından yapılacak olup, kendisi helikopterle Emniyet Müdürlüğü-
ne gelmek üzeredir. Bu muamele tıbbi gözetim altında yapılacak-
tır. Gerçekten de bunun, Frankfurt Bölge Mahkemesi tarafından
başvurucu aleyhindeki ceza davasında (bk. yukarıda parag. 26) ve
polisler aleyhindeki ceza davasında (bk. yukarıda parag. 47) kanıt-
landığı kabul edilmiştir. Polis soruşturma dosyasındaki D.’nin tut-
tuğu nota (bk. yukarıda parag. 47) ve D. aleyhindeki ceza davasın-
da ulusal mahkemenin tespitlerine göre, D. bu tehdidi gerekirse
‘gerçeği söyleten serum’ yardımıyla gerçekleştirmeyi amaçlamış
ve tehdidin gerçekleştirilmesinin yaklaştığı konusunda başvuru-
cuya uyarıda bulunulmuştur.
95. Emniyet Müdür Yardımcısı D., son olarak başvurucuyu işkence ile
tehdit etme emri vermeden önce, kendisine bağlı birim amirlerine
başvurucuya gerekirse güç kullanılması şeklinde birkaç kez emir
verdiğinden, kendisinin emri spontane bir eylem olarak görüle-
mez, bu eylemde açıkça kasıt unsuru vardır (bk. yukarıda parag.
47). Ayrıca başvurucunun sorgu odasında tutulu bulunduğu sıra-
da kelepçeli olduğu (bk. yukarıda parag. 57) ve dolayısıyla korun-
masız ve kısıtlı bir durumda bulunduğu anlaşılmaktadır. Ulusal
mahkemelerin yaptıkları tespitleri ve önündeki materyalleri göz
önünde tutan Mahkeme, J.’nin yaşamının kurtarılabileceğine ina-
nan polislerin bu sorgulama yöntemine başvurduklarına ikna ol-
muştur.
96. Mahkeme, başvurucunun sorgulama sırasında fiziksel saldırı ve
yaralama ile cinsel saldırıyla tehdit edildiğini de iddia ettiğini
gözlemlemektedir. Hükümetin karşı çıktığı bu iddiaların makul
kuşku kalmayacak şekilde kanıtlanmış olup olmadığını değerlen-