

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları
494
caydırıcı etkisi ve yargı sisteminden kötü muamele yasağı ihlalle-
rinin önlenmesinde oynaması istenen rol, hayati bir öneme sahip-
tir (
krş. Ali ve Ayşe Duran – Türkiye, no. 42942/02, §62; yukarıda geçen,
Çamdereli, §38; ve yukarıda geçen Nikolova ve Velichkova, §60 vd.
).
122.Mahkeme, mevcut olayda polisler D. ve E. aleyhindeki ceza soruş-
turmalarının, başvurucunun 1 Ekim 2002 tarihinde sorgulanma-
sından üç dört ay kadar sonra açıldığını ve polislerin bu tarihten
iki yıl kadar sonra nihai bir kararla mahkum edildiklerini kayde-
der. Mahkeme, Frankfurt Bölge Mahkemesinin diğer faktörlerin
yanında davanın uzun sürmesini de göz önünde tutarak sanıkla-
rın cezalarını azaltmış olduğunu kaydetmekle birlikte (bk. yukarı-
da parag. 50), bu soruşturmaların ve ceza davasının Sözleşme’deki
standartları karşılayacak kadar, yeterince süratli olduğunu kabule
hazırdır.
123.Mahkeme ayrıca, polislerin başvurucuyu Sözleşme’nin 3. madde-
sine aykırı bir şekilde sorgulamaları sırasındaki eylemleri nedeniy-
le, Alman Ceza Kanunu hükümleri gereğince, zorlama ve zorla-
mayı teşvik suçlarından suçlu bulunduklarını gözlemlemektedir.
Ancak Mahkeme, polislerin bu suçlar nedeniyle sadece çok az ve
tecil edilen cezalarla cezalandırıldıklarını kaydeder. Mahkeme bu
bağlamda, bireysel suçluluğun derecesi hakkında karar vermenin
(
bk. Öneryıldız – Türkiye [BD], no. 48939, §116; ve Nachova ve Diğer-
leri – Bulgaristan [BD], no. 43577/98 ve 43579/98, §147, ECHR 2005-
VII
) veya suçluya verilecek uygun cezayı belirlemenin kendisinin
görevi olmadığını, bu konuların münhasıran ulusal mahkemele-
rin görev alanına girdiğini hatırlatır. Bununla birlikte Mahkeme,
Sözleşme’nin 19. maddesine göre ve Sözleşme’nin hakları teorik
veya görünüşte değil ama pratik ve etkili bir şekilde güvence al-
tına almayı amaçladığı ilkesi uyarınca, devletin kendi egemenlik
alanında bulunanların haklarını koruma yükümlülüğüne yeterin-
ce uymasını sağlamak zorundadır (
bk. yukarıda geçen Nikolova ve
Velichkova, §61
). Bundan çıkan sonuca göre Mahkeme, devlet gö-
revlilerinin kötü muamelelerine karşılık uygun yaptırmaları seç-
menin ulusal mahkemelerin işi olduğunu kabul etmekle birlikte,
gözetim fonksiyonunu sürdürmeli ve eylemin ağırlığı ile verilen
ceza arasında açık bir orantısızlığın bulunduğu olaylara müdahale
etmelidir. Aksi taktirde devletin etkili bir soruşturma yapma gö-