Background Image
Previous Page  69 / 537 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 69 / 537 Next Page
Page Background

Ceza Yargılamasında Hukuka Aykırı Delillerin Değerlendirilmesi Sorunu

68

lama bulunmadığı gerekçesiyle yargılamadaki tarafların sunduğu hu-

kuka aykırı delilleri reddetmeyip değerlendirmektedir

25

.

c) Çıkarların dengelenmesi / nispi değerlendirme yasağı görüşü:

Alman hukuku kökenli bir görüş olup (“

Abwägungstheorie

”) delilin

elde edilmesi sırasında ihlal edilen hak/çıkar ile delilin hukuka aykırı

olmasından dolayı kabul edilmemesi halinde ihlal edilecek hak/çıkar

arasında orantılı bir değerlendirme yapılmasını ifade eder. Yöntemin

bir diğer adı da yukarıda değinilen

“mutlak değerlendirme yasağı”

gö-

rüşüne kıyasen

“nispi değerlendirme yasağıdır”

26

.Yalnızca somut olayda

kişinin ihlal edilen hakkının, devletin suçların cezalandırılmasına dair

çıkarından üstün olması halinde hukuka aykırı delil değerlendirme

dışı tutulmaktadır

27

. Aynı yaklaşım içerisinde yargılanan kişinin yani

sanığın hakları “

önemli bir şekilde ihlal edilmişse

”, ilgili delilin değerlen-

dirme dışı tutulması gerekmekte, “

ihlal ikinci derece kalmakta veya sa-

nığın hakları açısından hiçbir önem taşımamakta ise

” hukuka aykırı delil

kullanılabilmektedir

28

. Söz konusu değerlendirmeyi, kuşkusuz, dosya

önünde bulunan ve yargılamayı hâlihazırda yürüten mahkeme, somut

koşullar çerçevesinde yapacaktır. Ancak hakların karşılıklı olarak de-

ğerlendirilip dengelenmeye çalışıldığı bu tip uygulamalar, pek de hak-

sız olmayan biçimde,

“aldatıcı” “göz boyayıcı”

olmakla eleştirilmekte ve

denge sağlanmaya çalışırken hak veya çıkarlardan birinin mutlaka

feda edildiği savunulmaktadır

29

. Bu görüş aslında uygulamada en çok

karşılaşılan yöntemi ortaya koymaktadır.

- AİHM: Öncelikle kararları hemen hemen bütün Avrupa için ge-

çerli olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de benzer bir yaklaşım

sergilemektedir. Mahkeme, hukuka aykırı delillerin kabul edilebilir-

liğini tartıştığı önemli kararlarından olan 1988 tarihli

Schenk-İsviçre

ve

2000 tarihli

Khan-İngiltere

davalarında, konuyu Avrupa İnsan Hakları

Sözleşmesi’nin 6. maddesinde düzenlenen

“adil yargılanma hakkı”

bakı-

25 Gaston Stefani – Georges Levasseur – Bernard Bouloc,

Procédure pénale

, Dalloz, 19

e

éd., Paris, 2004, s. 116-118; Serge Guinchard – Jacques Buisson,

Procédure pénale

,

LexisNexis, 4

e

éd., Paris, 2008, s. 443 vd.

26 Nur Centel – Hamide Zafer,

a.g.e.

, s. 690.

27 Jérôme Bénédict,

Le sort des preuves illégales dans le procès pénal

, Thèse, Editions Pro

Schola, Lausanne, 1994, s. 56; Seydi Kaymaz,

a.g.e.

, s. 263; Tevfik Odman,

a.g.e.

, s. 29.

28 Nurullah Kunter – Feridun Yenisey – Ayşe Nuhoğlu,

a.g.e.,

s. 1473.

29 François Rigaux,

“Les paradoxes de la protection de la vie privée”

,

La protection de la

vie privée dans la société d’information (sous la direction de Pierre Tabatoni)

, T. I, PUF,

Paris, 2000, s. 37.