

TBB Dergisi 2012 (101)
Güçlü AKYÜREK
73
layısıyla suç oluşturmayan ama hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen
deliller vasıtasıyla ulaşılan deliller değerlendirilebilir.
Türk ceza yargılaması hukuku açısından ise mevzuatın istisnasız
düzenlemesi karşısında özellikle yasak deliller açısından uzak etkinin,
yani değerlendirme yasağının geçerli olduğu ileri sürülmektedir
48
. Yar-
gıtay Ceza Genel Kurulu da 2005 yılında verdiği kararda
49
, yargıç kara-
rı olmadan yapılan aramanın, gecikmesinde sakınca bulunan hali gös-
teren bilgi veya belge bulunmaması nedeniyle hukuka aykırı olduğuna
karar vermiştir. Bu nedenle aramada ele geçen “
hint kenevirlerini
” değer-
lendirme dışında tutan Kurul, sanığın ikrarına dayanan mahkûmiyet
kararını onamıştır. Bir başka deyişle uzak etkiyi kabul etmemiştir. Zira
karardaki karşı oy gerekçesinde de belirtildiği gibi “
hukuk kurallarına
uyulmadan yapılan arama sonucu hint kenevirlerinin bulunduğuna dair ara-
ma zabıtları (sanığın) önüne konulmuştur. Köşeye sıkıştırıldığını hisseden sa-
nık bu baskı altında itirafta bulunmak zorunda kalmıştır
”.
IV. Kişisel görüş
a) Genel olarak: Hukuka aykırı biçimde elde edilen delillerin ceza
yargılamasında değerlendirilmesi sorununu tartışırken ilk önce de-
ğerlendirmeme yönündeki görüşün çıkış noktasını, amacını ortaya
koymak gerekmektedir. Özellikle Amerikan mahkemelerince konulan
“kolluğu disiplin altına alma”
amacının sistemin doğasına aykırı oldu-
ğunun ve sonuçlarının da kabul edilebilir olmadığının belirtilmesi ge-
rekmektedir. Zira hukuka aykırı eylemlerde bulunan kolluğa cezai/
idari/hukuki yaptırımların uygulanması, doğru ve gerekli eğitimin
verilmesi, başta yargı makamları olmak üzere çeşitli resmi organla-
ra etkin denetim yetkisinin, söz konusu eylemlerden zarar görenlere
de etkili hukuk yollarının sağlanması bu alandaki sorunları çözmeye
yönelik önerilerdir. Yargılamanın işleyişi üzerinden kolluğu cezalan-
dırmak, sistemin doğasına aykırı olduğu gibi beklenen etkiyi yarat-
mamak ve yukarıda da değinildiği gibi özel kişilerin hukuka aykırı
biçimde elde ettiği delillere karşı çaresiz/çözümsüz kalmaktadır. O
halde bu amaçla hareket edilemez.
48 Nur Centel – Hamide Zafer,
a.g.e.
, s. 698.
49 YCGK E:2005/7-144 K:2005/150 T:29.11.2005,
Yargıtay Kararları Dergisi
, Cilt:32
Sayı:3, Ankara, Mart 2006, s. 460-486.