

TBB Dergisi 2012 (102)
Ahmet TAMER
113
kurulu üyelerinin pay sahibi olmayan yakınları için geçerli olan hu-
kuki yaptırımdan daha ağır olduğu açıktır. Zira pay sahiplerinin karşı
karşıya olduğu geçersizlik yaptırımı, söz konusu işlemi en başından
itibaren hukuken etkisiz kılmaktadır. Buna karşın her ne kadar pay
sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ve yönetim kurulu üyelerinin
pay sahibi olmayan yakınları şirket alacaklılarına karşı doğrudan so-
rumlu hale gelse de söz konusu borçlandırıcı işlem geçerliliğini ko-
rumaktadır. Pay sahipleri ile yönetim kurulu üyeleri arasında şirkete
borçlanma yasağının hukuki yaptırımı bakımından sözü edilen bu
fark, daha önce de açıklandığı gibi aslında hakkaniyete uymayan bir
durum ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle caydırıcılığı sağlamak açı-
sından, yönetim kurulu üyeleri için daha ağır sonuçlar bağlanması
uygun olacaktır.
Bu konuda son olarak, pay sahiplerinin şirkete borçlanma yasa-
ğının yürürlüğe girdiği tarihte, söz konusu yasak kapsamına girecek
şekilde şirkete borçlu olan pay sahiplerinin durumunun ne olacağını
da açıklamak gerekir. Bu konu 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun
Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 24 üncü madde-
sinde düzenlenmekteydi. Söz konusu hükmün birinci fıkrası, 358
inci maddeye aykırı şekilde şirkete borçlu olan pay sahiplerinin, söz
konusu borçlarını, yeni Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren üç yıl içinde tamamen ödemek
12
(tasfiye etmek) zo-
runda olduklarını hükme bağlamaktaydı. Ayrıca söz konusu hükmün
devamında, bu üç yıllık süre içerisinde şirkete olan borçlarını tama-
men ödemeyen kişiler hakkında yukarıda sözü edilen cezai yaptırımın
uygulanacağı (m. 24/2), bunun yanısıra şirketin alacaklılarının da söz
konusu alacakları için, şirkete borçlu olan pay sahibini doğrudan takip
edebilecekleri (m. 24/3) öngörülmekteydi. Ancak 6335 sayılı Kanun
(m. 47) ile yapılan değişiklikle, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun
Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 24 üncü maddesi
kaldırıldı. Dolayısıyla şirkete borçlanma yasağı yürürlüğe girmeden
önce şirkete karşı yapılan borçlanma işlemleri normal seyri içerisinde
geçerliliğini koruyacaktır.
12 Kanun koyucu söz konusu borçların, “
borcun kısmen veya tamamen başkası tarafın-
dan üstlenilmesi
”, “
borç için kambiyo senedi verilmesi
”,
“ödeme planı yapılması”
veya
“
benzeri yollara başvurulması
” şeklinde değil, “
nakdî ödeme
” şeklinde yapılmasını
zorunlu kılmıştır.