

TBB Dergisi 2012 (102)
Yargıtay Kararları
369
Yargıtay Ceza Genel Kurulu
T. 25. 01. 2011
E. 2011/4-8
K. 2011/9
* Bozma sonrası yeni kanıtlara dayanılmış ve ilk
hükümde yer almamasından dolayı Özel Dai-
re denetiminden geçmemiş yeni ve değişik ge-
rekçelerle hüküm kurulmuş olması karşısında,
bu konuların ilk kez Ceza Genel Kurulunca in-
celenmesi olanaklı görülmediğinden, hükmün
Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.
Sanık E. B. ’nin
Hakaret suçundan, 5237 sayılı TCY’nın 125/1- 4 ve 53. maddeleri
uyarınca iki kez 7 ay hapis,
Kasten yaralamaya teşebbüs suçundan, 5237 sayılı TCY’nın 86/2-
3-e, 35/2 ve 53. maddeleri uyarınca 5 ay 7 gün hapis,
Silahla tehdit suçundan, 5237 sayılı TCY’nın 106/2-a, 43/1- 2 ve
53. maddeleri uyarınca 4 yıl hapis,
Ruhsatsız silah taşıma suçundan, 6136 sayılı Yasanın 13/1, TCY’nın
52 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 1. 200 Lira adli para cezası
ile cezalandırılmasına ilişkin, Karadeniz Ereğli 2. Asliye Ceza Mahke-
mesince verilen 03. 12. 2008 gün ve 435-869 sayılı hüküm, sanık ve mü-
dafii tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza
Dairesince 21. 12. 2009 gün ve 11702-20826 sayı ile;
“
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belge-
ler ve gerekçe içeriğine göre, koşulları bulunmayan duruşma isteğinin reddiy-
le yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanık müdafiinin, D. B. ’nin tanık olarak dinlenmesi isteği, yasal ol-
mayan gerekçelerle reddedilerek, savunma hakkının kısıtlanması,
2- Sanığın savunmaları ve sanık müdafiinin, son oturumda haksız tahrik
hükümlerinin uygulanması isteği karşısında; katılan H. A. ’nın, aracını sa-
nığın evinin önüne park etmesinin haksız bir davranış sayılıp sayılmayacağı
hususu araştırılıp, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi üzerinde de durularak,
TCY’nın 29. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,