Background Image
Previous Page  461 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 461 / 473 Next Page
Page Background

Disiplin Kurulu Kararları

460

de kabul etmeyip kendisinin imzalatacağını söyleyerek aldığını, imza-

yı tamamlatmadan verilmemesini ısrarla şikâyetliye bildirdiğini, be-

yan etmiştir.

Avukatlık Yasasının 34. maddesine göre “Avukatlar yüklendikleri

görevleri, bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve

onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı

ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince

belirlenen Meslek Kurallarına uymakla yükümlüdürler. ” Türkiye Ba-

rolar Birliği Meslek Kurallarının 3. maddesine göre “Avukat, mesleki

çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güveninin sağlayacak bi-

çimde ve işine tam bir sadakatle yürütür. ” 4. maddesine göre “Avu-

kat, mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan ka-

çınmak zorundadır. ”

Kovuşturma konusu olayda, şikayetli avukatın bilirkişi raporu-

nun tarihinden dokuz ay sonra, mahkemece 05. 12. 2006 tarihinde hü-

küm verildikten ve işten el çekildikten sonra hükme esas alınan bilir-

kişi raporunu düzenleyen bilirkişiler ile doğrudan irtibat kurarak yeni

bir ek rapor düzenlenmesi konusunda ısrarcı olması, yargılama dışın-

da elde edilen ek bilirkişi raporunu temyiz dilekçesinin ekinde delil

olarak kullanması “kamunun inancını ve mesleğe güvenini” zedele-

yecek nitelikte olup avukatların en önemli sorumluluklarından olan

“özen” borcuna da aykırılıktır. Avukatların davanın karşı tarafı ile ya

da tanıklar ile irtibat kurması son derece sınırlanmış iken, yargılama

sırasında görev alan bilirkişiler ile bizzat irtibat kurularak, üstelik ka-

rar verildikten sonra yeni bir ek rapor düzenletilmesinin sağlanması

meslek etiği, düzen ve geleneklerine uygun değildir. Ek raporda, asıl

rapordaki maddi hatanın düzeltilmiş olması hususu uygulamanın da

doğru olduğu anlamını taşımamaktadır.

Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulunun bu yöndeki eylemin disip-

lin suçu oluşturduğuna ilişkin kabulü ile Avukatlık Yasasının 136/1.

maddesi karşısında tayin edilen kınama cezasında hukuka aykırılık

görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.

Sonuç olarak, şikâyetli avukatın itirazının reddi ile Baro Disiplin

Kurulunun “Kınama Cezası Verilmesine” ilişkin kararının ONAN-

MASINA, oybirliği ile karar verildi.