Background Image
Previous Page  149 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 149 / 465 Next Page
Page Background

Yaşama Hakkı

148

AİHM, somut olayda eşine ve annesine yönelik şiddet içeren davra-

nışları, adli sicil kaydı ve halihazırda onların sağlığı ve güvenliği ba-

kımından tehdit teşkil etmesi karşısında eşinin (kocanın) yeni şiddet

eylemlerine girişebileceğinin öngörülebilir olduğunu, başvurucu ve

annesinin bir çok kez yaralanmış, ölümle tehdit edilmiş olmalarına

rağmen yetkililer tarafından şikayetlerini geri aldıklarına dayanarak

takipsizlik kararı verilmiş olmasını, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına

Dair Kanun uyarınca önlem alınmamış olması, aile içi şiddetin önlen-

mesi konusunda etkili bir sistem kurulup uygulanamamış olmasını

göz önüne alarak 2. maddenin ihlal edildiği sonucuna varmıştır. Ni-

tekim somut olayda mağdurların korunması için yeterli güvenceler

sağlanamamış ulusal merciler mağdurlara karşı şiddeti önlemekte

gerekli özeni göstermemiştir. Her defasında şiddet uygulayan eşin

ifadesi alınıp salıverilmiştir

26

. 14.09.2010 tarihli Dink/Türkiye kararın-

da, Dink’in Türk kimliğini aşağılamış olduğu gerekçesiyle hakkında

TCK m. 301 gereğince kamu davası açıldığını, bu davada yerel mah-

kemenin aşırı milliyetçi bir gruba mensup kişilerin müdahil olarak

davaya katılmalarına izin verdiğini ve yerel mahkemece Dink’in TCK

m. 301 gereğince mahkûm edildiğini böylece onun kamuoyu önünde

özellikle de aşırı milliyetçi gruplara karşı tüm Türk kökenlileri aşağı-

layan bir kişi olarak gösterildiğini tespit etmiştir. Son olarak AİHM

Dink’i öldürmekle suçlanan kişilerin konu hakkında çok hassas olan

aşırı milliyetçi guruplara mensup olduğunu ve bu suçun hazırlığın-

dan açık biçimde haberdar olan güvenlik güçlerinin bunu önlemeye

dönük hiçbir önlem almadıklarını vurgulamıştır. Yani AİHM’e göre

burada devlet pozitif koruma yükümlülüğünü yerine getirmemiştir

27

.

Kendini tehlikede hisseden her insan açısından özel koruma yüküm-

lülüğü doğmaz. Yine belirli bir kimseyi sürekli olarak bireysel koruma

yükümlülüğü de söz konusu değildir. Buradaki kriter ciddi ve somut

bir tehlikenin mevcut olmasıdır. Mahkeme 28.10.1998 tarihli Osman/

İngiltere kararında, Osman Çiftçi’nin çocuğunun bir ilkokul öğretmeni

tarafından aşağılandığını, taciz edilerek izlendiğini öğretmenin daha

sonra çocuğun babasını öldürdüğünü ve çocuğu da yaraladığını, bu

26

Tezcan, Erdem, Sancaktar, Önok, s.99-100; Tezcan, Erdem, Sancaktar, s.109; Çak-

mak, s.154; Myjer, Egbert-Hancock, Barry-Cowdery, Nicholas- Alink, Marnix:

Savcılar için İnsan Hakları El Kitabı, Ankara2006, s.49.

27

Çelik, Can, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin İfade Özgürlüğüne Yaklaşımı,

Suç ve Ceza Hukuku Dergisi, 4.sayı İstanbul, 2011. S.56.