Background Image
Previous Page  408 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 408 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (103)

Yargıtay Kararları

407

Avukat A.K.’nın 02.11.2009 tarihinde, Yargıtay 11. Ceza Dairesin-

de bulunan ve içerisinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğna-

mesi de olan dosyanın fotokopisini aldığı, 23.12.2009 tarihli dilekçe ile

de Özel Daireden yerel mahkeme hükmünün eksik inceleme nedeniy-

le bozulması isteminde bulunduğu,

Avukat S.Y.N.’nin de 11.12.2009 tarihinde, Yargıtay 11. Ceza Da-

iresinde bulunan ve içerisinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı teb-

liğnamesi olan dosyanın fotokopisini aldığı, 02.02.2010 tarihli dilek-

çe ile Özel Daireden, yerel mahkeme hükmünün, dava açılmayan bir

konuda karar verilmesi, eksik incelemeye dayanılması, suçun sübuta

ermemesi ve takdiri indirim maddesinin uygulanmaması isabetsizlik-

lerinden bozulması isteminde bulunduğu,

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15.07.2009 gün

ve 151091 sayılı onama istemli tebliğnamenin, sanık müdafii Avukat

M.A. adına tebliğe gönderildiği ve 16.10.2009 tarihinde de,

“iş yerinde

işçisi”

olduğu belirtilen A.A.’ya tebliğ edildiği, Özel Dairece yapılan

temyiz incelemesi sonucunda da hükmün onanarak kesinleştiği,

Sanık müdafilerinden Avukat S.Y.N.’nin 03.05.2010 tarihli dilekçe-

si ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak, “yerel mahke-

mece lehe yasa karşılaştırmasının usulüne uygun yapılmadığı, resmi

evrakta sahtecilik suçundan açılan bir kamu davası olmadığı, sanığın

beraatına karar verilmesi gerektiği düşüncesi saklı kalmak kaydıyla

takdiri indirim maddesinin uygulanmamasına yönelik yasal ve yeterli

gerekçe gösterilmediği” görüşüyle itiraz yasa yoluna gidilmesi iste-

minde bulunduğu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca da 25.05.2010

günlü yazı ile;

“5271 sayılı Yasanın 308. maddesi uyarınca karara itirazı

gerektirir maddi ve hukuki bir neden bulunmadığı”

gerekçesiyle istemin

reddedildiği ve itiraz yoluna gidilmediği, bu kararın da istem sahibine

bildirildiği,

Bu aşamadan sonra sanık müdafii Avukat M.A.’nın 08.03.2011

günlü dilekçeyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesinin

kendisine değil, aynı binada komşusu olan bir avukatın yanında ça-

lışan A.A. isimli kişiye tebliğ edilmesi nedeniyle savunma hakkının

kısıtlandığı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına başvura-

rak itiraz yasa yoluna gidilmesi isteminde bulunduğu,