Background Image
Previous Page  411 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 411 / 465 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararları

410

11. maddesinde;

“Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile

yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir.

Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ

tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır. Ancak, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu-

nun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümleri saklıdır”,

16. maddesinde;

“Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmaz-

sa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine

yapılır”,

17. maddesinde ise;

“Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatı-

nı icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi me-

mur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra eden-

lerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta

oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır”

şeklinde hükümler yer

almaktadır.

Bu durumda 7201 sayılı Tebligat Yasasının 17. maddesinde ge-

çen “daimi memur” veya “daimi müstahdem” ibarelerinin yorum-

lanması gerekmektedir. Bu anlamda “daimi memur” veya “daimi

müstahdem”in o işyerinde sürekli olarak çalışması gerekmekle bir-

likte, bu durumun mutlaka Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmiş

bulunması veya yazılı bir sözleşmeye bağlanmış olması şartı aranma-

malıdır. Kaldı ki ülkemizde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna

kaydolmadan çalışan işçi sayısının az olmadığı da bilinen bir gerçektir.

Nitekim Yargıtay 6. Hukuk Dairesince 06.05.1993 gün, 5238–5497 sayılı

kararda “

davalı ile birlikte çalışan işçisine yapılan tebligatın geçerli olduğu,

zira çalışanın 506 sayılı Yasaya göre Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilme-

miş olmasının işçilik niteliğini etkilemeyeceği

” belirtilmiş, 14. Hukuk Dai-

resince verilen 10.02.1986 gün ve 753–836 sayılı kararda ise; “

mahkeme

kararının davalı vekiline tebliği için gönderilen tebligatın aynı adreste sekre-

teri Ş’ye tebliğ edildiği tebliğ mazbatasında yazılıdır. Ş’nin aynı binadaki bir

başka iş yerinde sigortalı bulunması, muhatabın yanında da çalışmasına engel

teşkil etmez. Şu halde, temyiz dilekçesine eklenen belgeye dayanılarak tebliga-

tın geçersizliği sonucuna varılamaz

” şeklinde açıklanmıştır.

7201 sayılı Yasanın 20. maddesi uyarınca;

“13, 14, 16, 17 ve 18 inci

maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten

başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı

tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve teb-