Background Image
Previous Page  410 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 410 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (103)

Yargıtay Kararları

409

Anılan düzenleme, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. mad-

desi uyarınca bir iç hukuk normu haline gelen, Avrupa İnsan Hak-

ları Sözleşmesinin 6. maddesi ile de ilgilidir. Nitekim Avrupa İnsan

Hakları Mahkemesinin 09.11.2000 gün ve 36590–97 sayılı Göç/Türkiye

kararında da bu husus vurgulanmış, anılan karar üzerine, 2003 yılında

mevzuatımızda yukarıda bahsedilen düzenleme yapılmış ve 5271 sa-

yılı CYY’nın 297. maddesinde de benzer hükme yer verilmiş olup bu

madde;

1) 296’ncı maddeye göre hükmü veren bölge adliye mahkemesince

reddedilmeyen temyiz istemine ilişkin dilekçesinin bir örneği karşı tarafa teb-

liğ olunur. Karşı taraf, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde yazılı olarak

cevabını verebilir.

2) Cevap verildikten veya bunun için belirli süre bittikten sonra dava

dosyası, bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Yargı-

tay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir.

3) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğname, hükmü

temyiz etmeleri veya aleyhlerine sonuç doğurabilecek görüş içermesi hâlinde

sanık veya müdafii ile katılan veya vekillerine ilgili dairesince tebliğ olunur.

İlgili taraf tebliğden itibaren bir hafta içinde yazılı olarak cevap verebilir.

4) Üçüncü fıkra uyarınca yapılacak tebligatlar, ilgililerin dava dosyasın-

dan belirlenen son adreslerine yapılmasıyla geçerli olur …”

şeklindedir.

Bu düzenleme ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesi-

nin, sanık veya müdafiine tebliğ edilmesi, Türkiye Cumhuriyeti Ana-

yasasının “Temel Haklar ve Ödevler” başlıklı ikinci kısmının ikinci

bölümünde yer alan 36. maddesinde “Kişinin Hakları ve Ödevleri”

başlığı altında;

“herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle

yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil

yargılanma hakkına sahiptir”

şeklinde tanımlanan, uluslararası sözleş-

melerde yer bulan, en temel sanık haklarından olan ve yargılama ma-

kamlarınca yargılamanın her aşamasında gözönünde bulundurulması

gereken savunma hakkı kapsamında değerlendirilmelidir.

Konumuzla ilgisi itibariyle 7201 sayılı Tebligat Yasasının 10. mad-

desinde;

“Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu

kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her

yerde tebligat yapılması caizdir”,