

TBB Dergisi 2012 (103)
Yargıtay Kararları
411
liğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabu-
le mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir
yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu
beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme
halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır.
Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14,
16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname
kapıya yapıştırılmışsa bu tarihten itibaren onbeş gün sonra yapılmış sayılır”.
32. maddesi uyarınca;
“Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muha-
tabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır.
Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur”.
54. maddesi uyarınca;
“Muhatap namına kendilerine tebligat yapılan
kimseler tebliğ evrakını muhataplarına en kısa zamanda vermedikleri ve bun-
dan gecikme veya zarar vukua geldiği takdirde bir yıla kadar hapis cezasıyla
cezalandırılır.
Kendisine yapılması gereken tebligatı almayan muhatap ile muhatap adı-
na tebligatı kabule mecbur olup da tebligatı kabul etmeyenler hakkında da
yukarıda belirtilen cezalar uygulanır”.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Sanık müdafii adına gönderilen ve Yargıtay Cumhuriyet Başsav-
cılığının sanık aleyhine olacak şekilde onama istemli görüşünü içeren
tebliğnamesi,
“işyerinde işçisi / memuru”
olduğu açıklamasını içerir
şekilde A.A. isimli bir kişiye tebliğ edilmiş, Özel Dairece de hüküm,
14.04.2010 günü onanarak kesinleşmiştir. Sanık müdafii, tebligatı al-
mış olan A.A. isimli şahsın kendi işçisi değil, kendisi ile aynı binada,
aynı katta ve bitişik büroda bulunan başka bir avukatın yanında çalış-
tığını belirterek savunma hakkının kısıtlandığını ileri sürmüş, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraza esas olmak üzere bir takım araştır-
malarda bulunulmuş, bu kapsamda, Söke Cumhuriyet Başsavcılığınca
dinlenen A.A. , sanık müdafii Avukat M.A.’nın bürosunda değil, biti-
şik büroda çalıştığını doğrulamış, ancak zaman zaman Avukat M.A.
adına gelen tebligatları da aldığını ve kapısının altından içeriye atmış
olduğu birisi dışındaki diğer tebligatları aynı gün kendisine teslim et-
tiğini beyan etmiş, sanık müdafii de bu beyanın aksi yönde herhan-
gi bir iddiada bulunmamıştır. Bu durum karşısında sanık müdafiinin