

Yargıtay Kararları
418
Ceza yasalarının zaman bakımından uygulanmasına ilişkin ku-
rallar, 765 sayılı Türk Ceza Yasasının 2 ve 01 Haziran 2005 tarihinde
yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 7. maddesinde benzer
biçimde düzenlenmiştir. Her iki Yasada da ceza hukukunun en önemli
ilkelerinden birisi olan ceza hukuku kurallarının yürürlüğe girdikle-
ri tarihten itibaren işlenen suçlara uygulanacağına ilişkin
“ileriye etkili
olma”
prensibi ile bu ilkenin istisnasını oluşturan,
“failin lehine olan ya-
sanın geçmişe etkili olması”
,
“geçmişe etkili uygulama”
veya
“geçmişe yü-
rürlük”
ilkesine yer verilmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Yasasının 7. maddesinin 2. fıkrasına göre;
“
suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe
giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve
infaz olunur
”. Bu ilkeye göre sonradan yürürlüğe giren yasanın bir fiili
suç olmaktan çıkarması, suçun unsurlarında, cezalandırılabilme koşul-
larında, bu suçtan dolayı mahkûmiyetin yasal neticelerinde, cezasında
ve hatta güvenlik tedbirlerinde değişiklik yapması ve bu değişikliğin
failin lehine sonuç vermesi durumunda, yürürlüğe girdiği tarihten
önce işlenen suçlar hakkında da uygulanması gerekecektir. Sonradan
yürürlüğe giren yasanın önceki suç bakımından doğurduğu lehe so-
nuç ise mutlaka bir mahkeme kararı ile saptanmalıdır. Hiç kuşkusuz
bu belirleme, ister evrak üzerinde inceleme yapılmak suretiyle, ister-
se duruşma açılmak suretiyle gerçekleştirilsin her halde bir davayı ve
yargılama faaliyetini gerekli kılar. 5252 sayılı Yasanın 9. maddesinin
3. fıkrasındaki, lehe yasanın;
“önceki ve sonraki kanunların ilgili tüm hü-
kümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılma-
sı”
suretiyle belirleneceği hükmü, 23.02.1938 gün ve 23–9 sayılı İçtihadı
Birleştirme Kararı ve öğretide bu konuyla ilgili ileri sürülen görüşler
birlikte değerlendirildiğinde, lehe yasanın belirlenmesi amacıyla, sabit
kabul edilen maddi olaya suç tarihinde yürürlükte bulunan yasalar
ile sonradan yürürlüğe giren yasaların hiçbir hükmü karıştırılmadan
bir bütün halinde uygulanması ve uygulama neticesinde ortaya çıkan
sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması gerekmektedir.
Mahkûmiyet hükmünde değişiklik yargılamasında yeni yasanın
lehe sonuç doğurduğu saptandığında sonraki yasaya göre uygulama
yapılması, aksi halde önceki hükümde değişikliğe yer olmadığına, baş-
ka bir deyişle uyarlama davasının reddine karar verilmesi gerekmek-
tedir. Mahkeme, ulaştığı sonuca göre; 5271 sayılı CYY’nın 223. mad-