Background Image
Previous Page  421 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 421 / 465 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararları

420

kesinleşmiş önceki hükme atıf yapmakla yetinmek hükümde eksiklik

niteliğinde olduğu gibi, bu hususlarda karar verilmemesi de hatalı bir

uygulama olacaktır. Zira önceki mahkûmiyet hükmünde değişiklik

yapan ve uyarlama yargılaması sonucu verilen yeni hüküm, usulüne

uygun biçimde kesinleştiğinde, önceki kararın infaza dayanak olacak

hüküm bölümü ortadan kalkacak, böylece geçerliliği sona ermiş olan

önceki hükmün, infaz edilmemiş ise yargılama giderlerine ilişkin bö-

lümünün de uygulama yeteneği kalmayacak, infaz sırasında, infaz iş-

lemleriyle sorumlu birimlerin sadece ve yalnızca uyarlama hükmünün

hüküm fıkrasıyla yetinerek işlemlerini yürütmeleri gerekecektir.

Bu nedenle, gerek kesinleşen hüküm tarihinde yürürlükte bulu-

nan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Yasasının 413/son mad-

desi, gerekse hükmün kesinleşmesinden sonra yürürlüğe giren 5271

sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 324/1. maddesi uyarınca avukatlık

ücretini de kapsayan yargılama giderlerinin sadece hükmün kesinleş-

mesinden önceki kısmından sorumlu bulunan ve 5271 sayılı Yasanın

325/2. maddesinde öngörülen “hakkaniyet” ölçütünün bir gereği ola-

rak sınırlı, istisnai ve zorunlu bir yargılama faaliyeti olan mahkûmiyet

hükmünde değişiklik yargılaması sırasında yapılan yargılama giderle-

rinden sorumlu tutulmayacak olan hükümlüden, kesinleşme öncesin-

deki yargılama giderlerinin tahsil edilebilmesi bakımından, uyarlama

yargılaması sonucunda verilen yeni kararda bu sorumluluğun saptan-

ması, kesinleşen önceki hükümde yer alan yargılama giderlerinin, in-

fazda doğabilecek kuşku ve duraksamaları gidermek üzere uyarlama

hükmünde de aynen gösterilmesi gerekmektedir.

Uyuşmazlığın çözümü açısından 1412 sayılı CYUY’nın, 5320 sayılı

Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 322. maddesi

üzerinde de durulmalıdır.

Temyiz makamı olan Yargıtayın hukuksal denetimini yaptığı da-

vanın esasına karar vermesi ve davayı bu aşamada bitirmesi, 1412 sa-

yılı CYUY’nın 322. maddesinde dokuz bent halinde sayılan hallerle

sınırlı ve istisnai bir durumdur. Yargıtayın bu yetkisini kullanması, işi

yeniden mahkemeye göndermeye gerek olmadığını gösteren iki temel

koşulun bulunmasına bağlıdır. Buna göre:

a- Maddi sorunun daha ziyade aydınlatılması için bir soruşturma

gerekmemelidir.