Background Image
Previous Page  62 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 62 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (103)

Zeki YILDIRIM / Ekrem ÇETİNTÜRK

61

• Ceza mahkemelerinde açılan davaların ise toplam sayısının

%12’sini oluşturmaktadır (2010 yılında açılan toplam ceza davası

sayısı 3.344.599).

Bu sayı sulh ceza mahkemesine açılan davaların ise yaklaşık yarı-

sıdır.

6273 sayılı Kanun’un kabulünden önce Yargıtay’da bulunan dosya

sayısı dairelerde 53.544 ve Başsavcılık’ta yaklaşık 163.621 olmak üzere

toplam 217.165 olmuştur.

Bu rakamlar göstermektedir ki, Çek Kanunu’ndan kaynaklanan

uyuşmazlıklar uzun bir süre ceza adalet sistemindeki iş yükünün

önemli bir bölümünü teşkil etmeye devam etmiştir.

Anayasa’nın 141 inci maddesinin son fıkrasında

“Davaların en az

giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.”

hük-

müne yer verilmiş, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ncı madde-

sinin birinci fıkrasında da herkesin, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme

tarafından davasının

“makul süre içinde”

görülmesini isteme hakkına

sahip olduğu belirtilmiştir.

Yukarıdaki istatistiklerden görüldüğü üzere Çek Kanunu’ndan

kaynaklanan uyuşmazlıkların, yargının iş yükünün artmasına ve yar-

gılama sürecinin yavaş işlemesi katkısı oldukça önemli olmuştur. Bu

durum, Anayasamızın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin kabul

ettiği makul sürede yargılanma hakkı ve devletin makul sürede yargı-

lama yükümlülüğünün gereğinin yerine getirilmesini önemli derecede

engellemiştir.

IV. 31/1/2012 TARİHLİ VE 6273 SAYILI KANUNLA GETİRİLEN

YAPTIRIM SİSTEMİ

A. GENEL OLARAK

3167 sayılı Kanun, yukarıda ifade edildiği üzere, zaman içinde pek

çok değişikliklere tabi tutulmasına karşın, yaptırım yönünden amacı-

nı gerçekleştirememiş ve ceza hukukunun temel ilkelerine uymaması

nedeniyle bir çok yeni sorunların ortaya çıkmasına neden olmuştur

58

.

58

ÖZGENÇ, Çek Kanunu, s. 5. ŞENER Oruç Hami; Eksik Unsurlu Karşılıksız Çek

Keşidesi Eyleminin 3167 Sayılı Çek Kanununun 16. maddesi ile Cezalandırmak

Mümkünmüdür?, Ankara Barosu Dergisi, 1988/2, s. 239.