

TBB Dergisi 2012 (103)
Zeki YILDIRIM / Ekrem ÇETİNTÜRK
65
ifadeyle, ileri tarihli çeklerde, keşide tarihinden önce çekin ibraz edil-
mesi durumunda, çekin arkasına karşılıksızdır şerhi düşülemeyeceği
gibi, keşide tarihinden sonra çek süresinde ibraz edilmez ise yine kar-
şılıksızdır işlemi yapılamayacaktır
68
. Bu düzenlemelerin sonucu olarak
Türk Ticaret Kanunu’ndaki çekin göründüğünde ödeneceğine ilişkin
hükmün, büyük oranda uygulamada bir anlamı kalmamıştır. Çünkü
çekin ödenmemesi durumunda alacaklının alacağını tahsil amacıyla
borçluya karşı başvurabileceği hukukî veya cezaî bir yöntem bulun-
mamaktadır.
4. Hakkında İdari Yaptırım Uygulanacak Kişi
Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı uygulanacak
kişi, çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ib-
raz süresi içinde hesabında yeterli miktar para bulundurmayarak kar-
lıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren, çek hesabı sahibi gerçek
veya tüzel kişidir
69
. Ancak, gerçek ve tüzel kişiler adına temsil yolu
ile çek keşide edilmesi durumunda cezai sorumluluk bakımından ayrı
ilkeler benimsemiştir.
Çek hesabı sahibinin gerçek kişi olması durumunda yasak kararı
bu gerçek kişi hakkında verilecektir. 5941 sayılı Kanun gerçek kişile-
rin sorumluluğu bakımından 3167 sayılı Kanunundan farklılık arzet-
mektedir. 3167 sayılı Kanun’a göre, temsilci veya vekillerin çek düzen-
lemesi durumunda yaptırım hem çeki imzalayan temsilci veya vekil
hem de temsil olunan gerçek/tüzel kişi hakkında uygulanmaktaydı
70
.
GENÇ, Çek Kanunu, s. 75.
68
REİSOĞLU, s. 365.
69
Yeni düzenlemede çeki düzenleyen veya çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılma-
sına neden olan gerçek kişiyle ilgili olarak herhangi bir yaptırım belirlenmemiştir.
ÖZGENÇ, Çek Kanunu, s. 84.
70
Esasen bu uygulamanın yasal başlangıcı, 3167 sayılı Kanununda 26/2/2003 tarihli
ve 4814 sayılı Kanunla yapılan değişikliğe dayanmaktadır. 4814 sayılı Kanunla
“…
getirilen diğer bir yenilik ise, organ veya temsilci tarafından keşide edilen karşılıksız
çek nedeniyle, bunu imzalayan temsilcilerin yanı sıra temsil olunan gerçek ya da özel
hukuk tüzel kişiliklerinin de cezalandırılmasıdır. Çek Kanununun yeni 16’ıncı maddesi-
nin birinci ve ikinci fıkrasındaki hükme göre, karşılıksız çek sucunun organ veya temsilci
tarafından gerçek ya da tüzel kişi yararına işlenmesi halinde, gerçek kişi veya özel hukuk
tüzel kişisine de birinci fıkradaki para cezası verilir. Bu durumda, gerçek ya da özel hu-
kuk tüzel kişisinin (dernek, vakıf, sendika, şirketler) organ veya temsilci tarafından keşide
edilen çek karşılıksız çıktığı takdirde ortaya çıkacak ağır para cezasıyla, düzenleyenin yani
sıra yararına çek keşide edilen gerçek/tüzel kişi de karşı karşıya kalır
.” ÖZDAMAR, s. 40;