

Tabiî Hâkim İlkesi ve Medenî Yargı
16
sözü edilen anayasal düzenlemenin ikinci fıkrasındaki
“bir kimseyi ka-
nunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu
doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz”
şeklindeki
kuralda, kanunî hâkim güvencesi ile murad edilenin, tabiî hâkim il-
kesi olduğunu açıkça işaret etmektedir. Çünkü, tabiî hâkim ilkesinin
en temel işlevi, kişiye ve olaya (somut duruma) göre değişkenlik gös-
teren yargı yerlerinin, yani, olağanüstü (istisnaî) mahkemelerin ku-
rulmasını önlemektir. Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir
hukuk devletidir (AY m. 2) ve tabiî hâkim ilkesi, hukuk devletinin
vazgeçilmesi kâbil olmayan öğelerinden birisidir
11
.
Yine, tabiî hâkim ilkesi, hukuk devletinin olmazsa olmazlarından
birisini teşkil eden, hukukî güvenlik ilkesiyle de sıkı bir ilişki içerisin-
dedir. Hukukî güvenlik ilkesi, kişilerin tâbi olunacak hukukî rejimi
önceden bilebilmesini ve davranışlarını buna göre ayarlayabilmesini,
bir düzene sokabilmesini ifade eden temel bir ilke konumundadır
12
.
Hukukî güvenlik, doğası gereği öncedenliği ve belirliliği bünyesinde
barındırır. Dolayısıyla, kendisine işaret edilen bu öğelere uygunluk
ise, yargı yerlerinin yapılandırılmasının, ancak, tabiî hâkim ilkesi gö-
zetilerek gerçekleştirilmesi halinde sağlanabilir.
Tabiî hâkim ilkesi, hukuk devletinin temel yapı taşları arasında
yer alan, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkeleriyle de sıkı sıkıya
irtibat içerisinde bulunan bir ilke konumundadır
13
. En genel çizgile-
riyle yargı bağımsızlığı, hâkimlerin, hukukun çizdiği sınırlar içerisin-
de kalmak kaydıyla, her türlü etki ve baskıdan uzak bir biçimde, hür
ve serbest iradeleriyle vicdanî kanaatlerine göre uyuşmazlıkları çö-
züme kavuşturmalarına olanak veren bir ortamın yaratılması şeklin-
de tanımlanabilir
14
. Bir başka ifade ile, yargı bağımsızlığı, hâkimlerin,
yargıya yabancı, somut yargılamanın icrasını etkileyebilecek her tür-
lü tehlike, tehdit ve etkene karşı, korunmasını ifade eder (AY. m.138).
11
Schmidt – Bleibtreu / Klein, s. 788; Kissel / Mayer, s. 380; Çalışır, s. 262; Demirci-
oğlu, s.67.
12
Edis, S.: Medenî Hukuka Giriş ve Başlangıç Hükümleri, 2. Bası, Ankara 1983, s.9.
13
Schilken, s. 196; Schmidt – Bleibtreu / Klein, s. 788; Kissel / Mayer, s. 381; Tanrıver
– Adil Yargılanma, s. 215, 216; Centel / Zafer s. 551; Çalışır, s. 261.
14
Arslan, R./ Tanrıver, S.: Yargı Örgütü Hukuku, Ders Kitabı, Genişletilmiş, Tü-
müyle Gözden Geçirilmiş ve Yenilenmiş 3. Bası, Ankara 2001, s.186; Yavuz, B.:
Kuruluş ve İşleyiş Açısından Türkiye’de Yargı Bağımsızlığı ve Tarafsızlığı, Anka-
ra 2012, s. 27.