

Tabiî Hâkim İlkesi ve Medenî Yargı
20
Tabiî hâkim ilkesine uygun davranış, aynı zamanda, Devletin
hukukî korunmayı sağlama ödevinin de ayrılmaz bir parçasını oluş-
turur. Çünkü, bir hukuk devletinde, etkin hukukî korunmanın gerçek-
leştirilebilmesi için, öncelikle, hak arama özgürlüğünün güvence altına
alınmış bulunması (Anayasa m. 36), hak arama mekanizmalarının tüm
hak arayanlar için genel-geçer bir biçimde oluşturulması ve ihtiyaçla-
ra cevap verebilecek bir şekilde işlerliğinin gerçekleştirilmesi ile hak
arama süreçlerinin, tarafsızlık, objektiflik ve eşitlik temeline dayalı bir
biçimde ve makûl bir zaman kesiti içerisinde yürütülüp sonuçlandırı-
labilmesinin sağlanması şarttır. Tabiî hâkim ilkesi, bunu gerçekleştir-
meye yönelik en önemli ve etkili hukukî güvence mekanizmalarından
birisi konumundadır.
Tabiî hâkim ilkesinin, birbirini tamamlayan ve birbiri ile yakın iliş-
ki içerisinde bulunan iki temel boyutu mevcuttur: Her şeyden önce,
bu ilke, Devletin olağan mahkemeleri oluşturmasını ve sürekli bir bi-
çimde hak arayanların ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir şekilde, işler
durumda tutmasını zorunlu kılar
30
. Çünkü, herkes, önceden konulmuş
olan hukukî usuller dairesinde, yargılama yapan yargı yerlerinde ya-
hut mahkemelerde yargılanma hakkına sahiptir. Bu durum, hukuk
devletinin yanısıra, insan haklarına saygı ve insan onurunun korun-
masının da bir gereğidir. Öte yandan, tabiî hâkim ilkesi, kişiye ve so-
mut olaya ya da duruma göre değişkenlik gösteren yargı yerlerinin,
yani istisnaî mahkemelerin oluşturulması yasağına uygun bir biçimde
davranmayı, Devlete bir ödev olarak yükler
31
.
Tabiî hâkim ilkesi, aynı zamanda, hâkime, görevi ve yetkisi
dâhilinde bulunan bir dava ya da işe bakmaktan kaçınamama, onu şu
veya bu şekilde karara bağlama ödevini de yükleyen bir işlevi yerine
getirir. Bu durum,
“tabiî hâkimin çekinme yasağı”
olarak adlandırılır
32
.
Nitekim, sözü edilen yasağa, Anayasa’mızın 36. maddesinin ikinci fık-
rasında,
“hiçbir mahkeme, görevi ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçı-
namaz”
şeklinde bir düzenlemeye yer verilmek suretiyle, açıkça işaret
edilmiştir. Aksine hareket, yani hak dağıtmaktan kaçınmak, ceza hu-
kuku açısından bir suçun oluşumuna vücut verir (TCK. m. 260).
30
Centel, N.: Ceza Muhakemesi Hukukunda Hâkimin Tarafsızlığı, İstanbul 1996, s.
33; Centel / Zafer, s. 551; Schilken, s. 196; Demircioğlu, s. 67, 70.
31
Centel – Hâkimin Tarafsızlığı, s. 33; Centel / Zafer, s. 551; Demircioğlu, s. 67, 70.
32
Centel – Hâkimin Tarafsızlığı, s. 44; Demircioğlu, s. 70.