

TBB Dergisi 2013 (104)
Disiplin Kurulu Kararları
401
su işi şikâyetli avukata verdikleri ve vekâlet ücretini ödedikleri tarih
27.12.2006 olup, davanın açıldığı tarih ise bundan yaklaşık bir yıl son-
rası olan 31.12.2007 tarihidir. Diğer bir anlatımla dava bir yıl gibi uzun
bir süre sonra açılmıştır. Bir avukatın üstlendiği görev gereği açması
gereken davanın bu kadar süre sonra açması bir takım eksikliklerden
veya ücretini alamamaktan kaynaklanabilir ise de dosya kapsamından
şikâyetli avukatın bu gibi nedenlerle davayı açmadığı iddia edilmediği
gibi bu hususta dosyada bilgi ve belgede bulunmamaktadır. Bu ne-
denle, davanın açılmasının bu kadar süre sürüncemede bırakılmasının
mantıklı bir açıklaması şikâyetli avukat tarafından da yapılmamıştır.
Davanın konusu alacağa uygulanacak faizin dava tarihinden
başlayacak olması sebebiyle davanın geç açılmış olmasının ayrıca
şikâyetçilerin aleyhine sonuç doğuracağı ve zararlarına neden ola-
cağı da tartışmasızdır. Avukattan beklenen üstlendiği görevi en kısa
zamanda ve müvekkilinin mümkün olduğu ölçüde lehine sonuçlan-
dırılmasıdır. Bu sonuca ulaşmak için avukat mesleğinin gereği ken-
disinden beklenen tüm emek ve çalışmasını ortaya koymak zorunda
iken şikâyetli avukatın bu davranışın tam tersine hareket ile müvekkil-
lerinin zararına işlem yapmasından ibaret eylemi Avukatlık Yasası ve
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarına aykırıdır.
Dava konusu alacak miktarının belirlendiği bilirkişi raporu
02.01.2009 tarihli olup bu rapora şikâyetli avukatın hiçbir itirazı ol-
maksızın dava 18.03.2009 tarihinde ıslah edilerek 26.03.2009 tarihli du-
ruşmada şikâyetli avukat tarafından bilirkişi raporuna itirazlarının ol-
madığı beyan edilmiş ve dava sonuçlanmıştır. Her ne kadar şikâyetli
avukat şikâyetçiler ile ilk görüşmelerinde taşınmazın değerinin yak-
laşık 60.000,00.-TL. sı olduğunu kendilerinin haricen öğrendiklerini
beyan ediyor ise de, bu konuda dosyada bir belgeye rastlanılmamıştır.
Davanın sonlanma aşamasına kadar şikâyetçilerle devamlı irtibatta
olan, ancak en önemli aşamada irtibat kurulamadığı şeklindeki be-
yan bu sebeple inandırıcı bulunmamıştır. Avukatın üstlendiği görevi
özen ile yerine getirmesi kuralının gereği olarak davanın en önemli
aşamasında müvekkillerini bilgilendirmemiş olması ve şikâyetçilerin
taşınmazın değeri konusunda 60.000,00.-TL. sı gibi bir miktarı telaffuz
ettiklerinin kabul edilmesi halinde dahi bunun altındaki bir miktara iti-
raz edilerek değerin bir ihtimalde olsa yükseltilecek olması, işini özen-
le yerine getirmek zorunda olan avukattan beklenen doğal sonuçtur.