

Bireysel Emeklilik Sistemine Yönelik Değişikliklerin Eleştirisi
80
kararında,
“Vergi ödevinde kişinin belirli bir hizmetten doğrudan doğruya
yararlanması karşılığı olarak bir ödemede bulunması değil, bütün kamu hiz-
metleri giderlerine karşı anonim bir katılma payını üstüne alması”
nın söz
konusu olduğu belirtilmiştir.
15
Anayasa’nın 73’üncü maddesinde de,
verginin, kamu giderlerini karşılamak amacıyla ödeneceği biçiminde
genel bir ifade kullanılmıştır. Kamu giderlerini karşılamak üzere top-
lanması gereken vergi yükünün genellik ilkesi paralelinde toplumu
teşkil eden herkese adalet ve eşitlik içinde dağıtılması öngörülürken
bu yükün sadece belirli bir kesimin üzerinde bırakılması mümkün
değildir. Anayasa Mahkemesi bir kararında kamu giderinin bir bölü-
münün yurttaşlar içinde yalnızca işçilere ve işverenlere yükletilmesini
Anayasanın vergi ödevine ilişkin maddesine aykırı bulmuştur.
16
Yapılan tanımlamalardan da anlaşılacağı üzere Anayasa’nın
73/1’inci maddesinde ifade edilen
“dar anlamda vergi”
kavramında top-
lumun ortak ihtiyaçlarını teşkil eden kamu yararının ve/veya kamu
hizmetlerinin gerektirdiği mali kaynağın karşılık ve yararlanma ölçütü
aranmaksızın mali gücüne orantılı şekilde herkese dağıtılması ve top-
lum üyeleri tarafından müştereken karşılanması söz konusudur. Dola-
yısıyla, dar anlamda vergilendirme yoluyla finanse edilebilecek kamu
gideri ortak ihtiyaçtan kaynaklanan müşterek sorumluluğa dayan-
maktadır. Ortak bir yükümlülük havuzu olarak düşünülebilecek bu
müşterek sorumluluğun somut olarak dağıtımında uygulanan temel
ölçüt
“mali güç”
olmakla birlikte dağıtımı gerçekleşen tutar ise
“kamu
giderleri”
karşılığını teşkil eden
“vergi ödevi”
dir. Dolayısıyla
“vergi öde-
vi”
kamu gideri noktasından başlayıp mali gücüne orantılı şekilde her-
kese ulaşacak bir yüküm olarak somutlaşır ve mükelleflerde sonlanır.
Bir ucunda
“kamu gideri”
diğer ucunda ise mali gücüne orantılı şekilde
mükellef sıfatı taşıyan kişilerin varlıklarından karşılanan
“vergi etiketli”
parasal tutarlar yer almaktadır. Bu yaklaşımın kaynağında ortak ihti-
yaçtan doğan
“kamu gideri”
nin kaynaştırıcı ve yükümlendirici
“müşte-
rek sorumluluk”
ilişkisi, dağıtım ayağında ise adalet ve eşitliği sağla-
mak üzere
“mali güç”
ilkesi bulunmaktadır. Dolayısıyla, dar anlamda
vergi ancak kamu giderinin olduğu yerde toplumu oluşturan kişilerin
kamu giderinin karşılığını teşkil eden vergi ödevini karşılaması konu-
15
AYMK, 18.2.1985, E. 1984/9, K. 1985/ 4.
16
AYMK, 29/6/1971, E. 1971/19, K. 1971/61, 10.2.1972 tarihli ve 14095 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanmıştır.