Background Image
Previous Page  177 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 177 / 505 Next Page
Page Background

Mükellefe İadesi Gereken Vergilerde Faiz Uygulanması

176

faizine benzetilebilir

17

. Ancak, gecikme faizinin kamu alacağını enflas-

yona karşı korumanın yanı sıra, devlet parasının haksız şekilde tutul-

ması sebebiyle menfaat elde edilmesinin önlenmesi amacıyla da uy-

gulandığı belirtilmektedir. Bu yüzden gecikme faizini özel hukuktaki

temerrüt faizi ya da cezaî şart ile karşılaştırmanın doğru olmayacağını

ifade eden görüş de bulunmaktadır

18

.

Gecikme zammı, muaccel hale gelmiş kamu alacaklarına muaccel

oldukları andan itibaren uygulanırken, gecikme faizi sadece re’sen,

ikmalen ve idarece tarh edilen vergilerde, tahakkuk aşamasında-

ki gecikme dolayısıyla alınmaktadır

19

. Gecikme faizinin zamanında

tahakkuk ettirilmeyen verginin tazmini amacıyla alınan ek bir malî

yükümlülük olduğu, ceza niteliği taşımadığı kabul edilmektedir

20

.

Gecikme faizinin tazmin amacı taşıması önemli bir özelliktir. Nitekim

ilerleyen bölümlerde de görüleceği üzere, bazı Danıştay kararlarında

faizin bu niteliğinden hareket edilmektedir.

VUK’un 112/3. maddesinde düzenlenen gecikme faiziyle il-

gili hüküm, anayasaya aykırılık iddiasıyla itiraz yoluyla Anayasa

Mahkemesi’nin önüne getirilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin kara-

rında gecikme faizinin niteliği üzerinde durulmuştur. Kararda faizin

paranın fiyatı olduğu, parayı kullanan kimsenin parayı kullanmaktan

17

ÖNCEL Muallâ/KUMRULU Ahmet/ÇAĞAN Nami,

Vergi Hukuku

, Turhan Kita-

bevi, Ankara 2011, s. 127; SONSUZOĞLU, s. 22; “

Temerrüt faizi ise, gecikme nedeniy-

le verilmesi gereken ve yasa hükmüne dayanan bir faizdir

”. SONSUZOĞLU, s. 6.

18

BAYAR İbrahim Nihat, “Vergi Hukukunda Mükellef Aleyhine Uygulanan Gecik-

me Faizinin Değerlendirilmesi”,

Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi

, C. 11,

S. 3-4, Yıl 2003, s. 312.

19

Gecikme zammı muaccel hale gelmiş her çeşit kamu alacağına vade tarihini izleyen gün-

den itibaren uygulandığı halde, gecikme faizi sadece re’sen, ikmalen ve idarece tarh edilen

vergilerde uygulama alanı bulmaktadır; yani tarhedilmiş ve tahakkuk etmiş, ancak vade-

sinde ödenmemiş vergilere değil, hiç tarhedilmemiş veya eksik tarh edilmiş vergilere uy-

gulanır

”. ÖNCEL/KUMRULU/ÇAĞAN, s. 129; KUMRULU Ahmet, “Vergi Da-

valarında Uygulanan Gecikme Faizi Hakkında Düşünceler”,

Ankara Üniversitesi

Hukuk Fakültesi Dergisi

, C. 40, S. 1-4, 1988, s. 239.

20

KUMRULU, s. 239; SONSUZOĞLU, s. 73; ÇÖLGEZEN, s. 79, 80. Ancak karşı gö-

rüş de bulunmaktadır: “

Mevcut uygulaması ile gecikme faizi bir mali yaptırımdan öte

bir cezai yaptırım niteliği taşımaktadır. Gecikme faizi oranı genel olarak piyasa faiz ora-

nından çok yüksek olarak belirlenmektedir. Özellikle ilave tarhiyatın normal vade tarihin-

den 3-4 yıl sonra yapılması halinde, gecikme faizi tutarı vergi ziyaı cezasından daha ağır

külfet oluşturmaktadır. Dolayısıyla bu niteliği itibariyle gecikme faizi fiilen ceza hüviyeti-

ne bürünmektedir. Bu durum da gecikme faizinin, vergi cezalarında olduğu gibi mükelle-

fin kusuruna bağlı olarak uygulanmasını gerekli kılar

”. ÜREL Gürol,

Güncel Vergi Usul

Kanunu Uygulaması

, Ankara 2007, s.221-222.