

Mükellefe İadesi Gereken Vergilerde Faiz Uygulanması
214
1)Fazla veya yersiz tahsil edilen vergiler
Fazla veya yersiz tahsil edilen vergiler için iadede, bu tahsilin mü-
kellefin hatasından kaynaklanıp kaynaklanmamasına göre ikili bir ay-
rıma gidilmiştir. Ancak daha önce de belirtildiği üzere, yersiz tahsil,
idarenin hukuka aykırı olarak tahsil ettiği durumları ifade etmektedir.
Fazla tahsil ise, diğer tüm fazla tahsil hallerini kapsamaktadır. Bu iti-
barla yeni düzenlemede fazla ve yersiz tahsil olarak iki ayrı durumun
belirtilmesi çok daha isabetli olacaktı. Bu durumların neyi ifade ettiği
ise kanun gerekçesinde belirtilebilirdi. Mevcut düzenleme bu bakım-
dan isabetli olmasa da, en azından uygulamada muhtemel tereddütle-
rin oluşmasını engelleme bakımından olumludur.
a)Fazla veya yersiz tahsilâtın mükelleften kaynaklanması hali:
Bu durumda düzeltmeye dair müracaat tarihinden düzeltme fişinin
mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar tecil faizi oranında iade faizi
ödenecektir.
Fazla veya yersiz tahsilâtın mükelleften kaynaklanması hali, yeni
düzenlemede ayrı bir hal olarak kabul edilmiş ve mükellefin müracaat
tarihi, devletin faiz ödeme yükümlülüğünün başlangıç noktası olarak
tayin edilmiştir. İlk etapta, faizin haksız tahsilâtın yapıldığı tarihten
itibaren işlemeye başlaması düşünülebilir. Mükellef hata yapsa bile
idarenin bağlı yetki içinde bulunması ve vergileri kanuna uygun bir
şekilde tahsil etmesinin anayasal bir zorunluluk olduğu dikkate alındı-
ğında, vergi idaresinin hatalı vergi tahsilinin farkına varması gerektiği
ileri sürülebilir. Ancak vergi idaresinin bütün beyannameleri hemen
incelemeye almasının günümüz şartları içinde fiilen mümkün olma-
dığı belirtilmektedir
144
. Mükellefin beyanına itibar eden ve tarhiyatı
beyana göre gerçekleştiren bir sistemde bütün beyannamelerin verilir
verilmez kontrol edilmesi ve varsa hataların tespiti mümkün değildir.
Ayrıca mükellefin kendi hatasının sonucuna da katlanması (iade faizi-
nin fazla tahsilden değil de başvuru tarihinden itibaren hesaplanması),
kanaatimce, kamu yararı ile bireysel yarar arasında dengeyi de sağla-
mış olmaktadır.
144
BAŞARAN YAVAŞLAR, s. 92.