Background Image
Previous Page  27 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 27 / 505 Next Page
Page Background

Ceza Adaletinde Sapmalar

26

Ceza mahkemelerince özellikle çetin davalarda(

hard cases

)verilen

kararların ne ölçüde yukarda yer alan analizleri içerip içermediği birer

proje konusu yapılmalıdır.

12

Şimdi, ceza davalarında kanıtlar arasında güncelliğini koruyan

ve zaman zaman adli yanılgılara neden olan

tanık psikolojisi

irdele-

mektedir.

Duruşma hâkiminin mantığını (1) ilgili kanıtların ayıklanması ve

(2) uygulanacak kuralların seçimi oluşturmaktadır. Kanıt açısından

hâkim de

tanıkların tanığı

işlevini görmektedir. Bu bağlamda, dikkat-

sizlik veya diğer etmenler veya gözlemlerin hatalı olarak derlenmesi

sonucu tanık ifadelerinin iyi algılanmaması davanın olgusal belirle-

mesini etkilemektedir. Daha da önemlisi, hâkimin belli bir tanığa olan

tepkisi veya bilinç altı eğilimi de (örneğin azınlıklara, etnik gruplara

karşı olması ve klişe tipler) işlev görmektedir.

Tanıkların çatışan ifadeleri karşısında gerçekler, adli olarak sapta-

nan gerçeklerdir. Bunlar yargılama öncesi var olmayabilirler. Dirayetli

bir

hâkim

olmak, kanıtlar totalinde nelerin elimine edileceğini bilmek-

tir. Yukarda (1) ve (2)’deki işlevlerin her birine verilecek yanıt diğerine

verilecek yanıta dayalı olduğundan, bunlar birbirine kesinlikle irtibat-

lıdır. Aynı şekilde, avukat ta gerçekçi tuğlalar üzerine savunma bina-

sını kurmalıdır. Avukatın davaya özgü konuşma stili binanın yalnız-

ca harcını oluşturmaktadır. Avukatın kendisine yardımcı olabilecek

bazı gerçekler olmaksızın, salt hüneriyle sonuç alması düşünülemez.

Avukatın hüneri eldeki kanıtların kendi müvekkili lehine değerlendi-

rilmesini sağlamaktır. Bu yeti de meslekte zamanla kazanılmaktadır.

Hâkim, bir argümanın ne derece güçlü olduğunu, tüm akıl gücünü

onun şekillenmemesine adamış birinin dudaklarından çıkıncaya ka-

dar bilemez. Bu avukatın işlevidir. Onun görevi karar vermek değil,

ikna etmektir

. Ondan davasını renksiz ve soyutlanmış bir şekilde sun-

ması yerine, müvekkiline en uygun gelecek şekilde görüntü verecek

sunuş beklenmelidir. Avukat ışık altında her yüzeyin görünmesi için

bir elması çeviren kuyumcu gibi değildir. Avukat elmasın tek bir yö-

nünü açıkça vurgulamak üzere onu sabitlemektedir.

12

Bkz.S.Ergin. “Dijital delillerdeki sorunlar sürüyor: Balyoz Gerekçeli Karar (1-2)

Hürriyet (17-18/01/2013) s.18.