Background Image
Previous Page  35 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 35 / 505 Next Page
Page Background

Ceza Adaletinde Sapmalar

34

leri içermekte(

hidrolik sistem

);

22

her ceza adaleti sisteminin de retorikle

değil, ampirik sonuçlarla yükselmekte ve düşmekte olduğu;

23

savcı ve

hâkimlerin içselleştirmediği/standart bir uygulamaya kavuşturulma-

dığı bir siyasetin işlerlik şansı olamayacağı bilinmelidir.

24

Ölçütler/sapmalar bağlamında yıllardır ceza adaleti sisteminde

zaman aşımından düşen dava sayısının yüksek olması; 2011 yılında

340.834’ü bulması; 2007 yılında 100.000 nüfusta 129 olan mahpus sa-

yısının artarak 11/02/2013 tarihinde 190’ı bulması sistemde ceza si-

yaseti ve uygulaması açısından patolojik ölçüde bir sapma(

deviation

)

göstergesine işaret ettiği belirtilebilir. Bu sapmaların sistemdeki tüke-

ticiler (şüpheli, sanık ve mağdur) üzerindeki psiko-sosyal etkileri göz

önüne alınarak terapötik hukuk bilimi acilen devreye sokulmalıdır.

25

22

Ceza davalarına özgü sistematik yaklaşım için bkz. Y.Ünver ve H. Hakeri. Ceza

Muhakemesi Hukuku, adalet, 2011; yeni Türk ceza siyasetine eleştirel bakış için

bkz. M.T.Yücel. Yeni Türk Ceza Siyaseti, İmge, 2011.

23

Bkz. H.Ökçesiz. “Yargı, Yargıç, Devlet ve Hukuk Gerçekliğinde Temel İşlevsel

Sorunlar” Yargı Reformu-Sempozyum(18-20 Haziran 2008), s.406.

24

Bkz. S.Ergin “Savcılar lehte delilleri tutabilir mi?” Hürriyet (9/04/2011), s.20.

25

Terapötik hukuk bilimi(TH), hukukun terapötik bir ajan olarak rolünü incelemek

üzere hukuk ve sosyal bilimlerin birlikteliğini içeren disiplinler arası bir alandır.

TH akıl sağlığı ve etkilediği bireylerin akıl sağlığı üzerindeki kaçınılmaz sonuç-

ları olan sosyal bir güce işaret etmektedir. TH, sosyal güç odakları olarak hukuk

kuralları, usulleri ve sistemdeki aktörlerin ekseriya bilinçli veya bilinçsiz terapö-

tik veya anti-terapötik sonuçlar ürettiğini tanımaktadır. Bu bilim dalının belirgin

amacı terapötik sonuçları maksimize ederken, anti-terapötik sonuçları minimize

etmektir. Bu nedenle, kişilerin psikolojik ve duygusal sağlıklarına ve refahına

odaklanmaktadır. Bu amaçla, daha fazla terapötik sonuçlar elde etmek üzere ya-

salar ve usullerin uygulanması veya reformu konusundaki öneriler ağırlık mer-

kezini oluşturmalıdır. Bu bağlamda, sistemde hâkimler, savcılar, avukatlar, dene-

timli serbesti görevlileri ile kolluk görevlileri içeren aktörlerin davranışları değer-

lendirilmelidir.

Terapötik sonuç

terimi genelde sağlıklı psikolojiyi simgelemekte;

stres, endişe veya tahrikten uzak veya olabildiğince azaltılmasını içermektedir.

İşte yasalar, usuller ve sistemdeki aktörler belli işlevsel davranış veya düşünceleri

teşvik veya beslediklerinde kişiler için terapötik olabilirler. Bkz. M.T. Yücel. Ada-

let Psikolojisi, 8. Bası, Ank., 2013; M.T.Yücel. Hukuk Felsefesi, 3. Bası, Ank.,2009.