Background Image
Previous Page  452 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 452 / 505 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (105)

Yargıtay Kararları

451

zayı artırıcı ve azaltıcı sebepler takdir kılınmış savunması inandırıcı gerek-

çelerle reddedilmiş, 01.06.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk

Ceza Kanununun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza

Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri

uyarınca mahkemece 765 ve 5237 sayılı Yasa hükümleri olaya uygulanarak

ortaya çıkan sonuçların denetime imkân verecek şekilde gösterilip birbiriyle

karşılaştırılması suretiyle lehe yasa belirlenerek sonucuna göre hüküm kurul-

muş ve incelenen dosyaya göre verilen hüküm de bir isabetsizlik görülmemiş

olduğundan sanık müdafiinin suçun sabit olmadığına ilişen ve yerinde görül-

meyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Sanık H.G. hakkında uygulanan 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1.

fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki hak yoksunluğunun

koşullu salıverilmeye kadar uygulanabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hü-

küm kurulması,

Yasaya aykırı ise de, yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hu-

susun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412

sayılı CMUK’nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulundu-

ğundan, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uy-

gulanmasına ilişkin bölümün çıkartılarak yerine ‘TCK’nun 53. maddesinin

3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki

haklardan koşullu salıverilme tarihine, birinci fıkrada yazılı diğer haklardan

cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına’ denilmek sure-

tiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün düzeltilerek onan-

masına

” karar verilmiştir.

Yargıtay C.Başsavcılığı ise 30.11.2010 gün ve 219590 sayı ile;

Yargıtay 11. Ceza Dairesi ile Cumhuriyet Başsavcılığımız arasında iti-

raza konu edilen uyuşmazlık: Sanık H.G.’a (sanığın lehine olması nedeniyle)

5237 sayılı Yasanın 158/1-e maddesi gereğince dolandırıcılık suçundan veri-

len cezanın 5237 sayılı Yasanın 43. maddesi gereğince zincirleme suç hüküm-

leri gereğince artırılıp arttırılamayacağına ilişkindir.

Ceza hukukunda yasadaki suç tanımına uygun olarak gerçekleşen her ne-

tice ilke olarak ayrı bir suç oluşturur ve fail kaç netice meydana getirmiş ise o

kadar suç işlemiş sayılarak her birinden dolayı ayrı ve bağımsız cezalandırılır.

Ancak bazı hallerde birden fazla netice meydana gelmiş olsa bile, faile mey-

dana gelen netice kadar ceza verilmeyerek tek bir ceza verilmesi ile yetinilir.