Background Image
Previous Page  146 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 146 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (106)

Ahmet Cshit İYİLİKLİ

145

istenen hukuki talep

7

, netice-i talep

8

ise, mahkemeden istenilen huku-

ki koruma talebi, yani dava konusunun, mevzuunun tanıttırılmasın-

dan ibarettir. Bu sebeple, bu hakkın varlığı, sonuç doğurmaya elverişli

maddi vakıaların tahakkukuna bağlıdır

9

. İşte davacı, bu maddi vakıa-

larla netice-i talebinde haklı olduğunu ispat ederek subjektif hakkının

himaye edilmesini sağlayabilecektir. Ancak, bu noktada, vakıaların

ileri sürülmesi hayati ehemmiyet taşır

10

. Zira kimi müellifler, vakıa-

ların bir bütün olarak, önemli/önemsiz ayrımına girmeden bir bütün

olarak getirilmesi gerektiğini savunurken

11

, vakıaların özetinin dilek-

çede belirtilmesini yeterli olduğu da ileri sürülmüştür

12

. Kanaatimizce,

hayat vakıalarındaki ufak bir ayrıntı dahi somut olaya uygulanacak

7

Yıldırım, Dava Teorileri, s. 40. “Dava konusu, davacının belirli bir hayat olayına

dayanarak hukuki talepte bulunmasıdır.”

8

Alangoya, İlkeler, s.101. “Gerçekten netice-i talep, davanın ikamesinden evvel

cereyan etmiş bir vakıalar bütününe dayanmaktadır.”

9

Erdal Tercan, Medeni Usul Hukukunda Tarafların İsticvabı, Ankara 2001, s.114.

“Dava konusu, mutlaka bir takım vakıalara dayalı olarak ileri sürülebilir. Dava ko-

nusu hakkın, doğumuna temel teşkil eden herhangi bir vakıayı belirtmeden, o hakkı

ileri sürmek mümkün değildir. Bir diğer ifadeyle, dava konusu hak, mutlaka kendi-

sinin doğumuna temel teşkil oluşturan bir vakıa ile ilişkili olmak zorundadır.”

10

Üstündağ, s.175. “Davacı dava dilekçesinde sadece subjektif hak veya hukuki mü-

nasebeti beyan etmekle yetinemez. Ayrıca bu münasebetin doğum vakıalarını da

beyan etmek zorundadır.”

11

Alangoya, İlkeler, s. 106. “Davanın temeli, “79/b.1 hükmüne göre bizim kanaati-

mizce, de talebin dayandığı hayat olayıdır. Hayat olayı birden fazla, birbiri ile irti-

batlı vakıanın meydana getirdiği bir komplekstir ve talep bu bütüne dayanmakta-

dır. Bu bütünü meydana getiren vakıalar arasında önemli-önemsiz ayrımı da yapı-

lamaz. Zira kompleksi oluşturan her vakıa bu bakımından önem taşır ve onsuz bü-

tün eksik kalır.”; Alangoya, Dava Temeli, s.84. “Dava temelini oluşturan vakıaların

dava dilekçesine ne ölçüde aksetmesi gerektiği ise ayrı bir meseledir. Benim bura-

daki görüşüm, hayat olayını (dava temelini) oluşturan vakıaların, bu hayat olayını

diğerlerinden ayıracak ölçüde dava dilekçesine aksetmiş olmasının yeterli olduğu,

yani bu durumda da usulüne uygun bir dava dilekçesi mevcut olacağı şeklindedir.

Dava temelini oluşturan bütün vakıaların eksiksiz olarak dava dilekçesinde yer

almasını aramak tarafları kendilerinden beklenemeyecek bir yükün altına sokmak

olurdu.”; Saim Üstündağ, İddia ve Müdafaanın değiştirilmesi Yasağı, İstanbul

1967, s.39 vd. “Kanunumuzda, dava dilekçesinde davanın mufassal olacak şekilde

inşa edilmesi zarureti mevcut bulunmaktadır. Dava dilekçesinde dava vakıalarının

mufassal olarak beyanı zaruretinin aranması, usulün devamı esnasında yeni vakı-

aların dermeyanı imkânını sert bir şekilde tahdide müncer olacaktır.”; Kuru, Dava

Sebebi, s.26; Kamil Yıldırım, Medeni Usul Hukuknda Delillerin Değerlendirilmesi,

İstanbul 1990, s.110. “Davacı dava dilekçesini sadece dilekçesini haklı gösterecek

şekilde değil, olayı açıklayacak kadar detaylı bir biçimde vakıalandırılmalıdır.”

12

Ejder Yılmaz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Ankara 2012, s.793. “Bura-

da bütün vakıaların tüm ayrıntısının açıklanmasına gerek yoktur. Vakıaların özet

olarak verilmesi yeterlidir.”