

TBB Dergisi 2013 (106)
Ahmet Cshit İYİLİKLİ
151
nı önleme amacı güttüğünden, yargılama konsantrasyonunda yoğun-
luğun sağlanmasına hizmet eder. İddia ve savunmanın değiştirilmesi
yasağı, tarafların, dava konusunun (netice-i talep) ve dava sebebinin
genişletilememesi ve değiştirilememesini içerir. Hukuk Muhakemeleri
Kanunu 141. maddesinde; taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilek-
çeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise, ancak karşı tarafın açık
muvafakati ile iddia ve savunmasını genişletilebilecek ya da değiştire-
bilecektir.
Mülga 1086 sayılı HUMK döneminde, davacı dava ikame ettiği,
yani esas defterine kayıt tarihten
34
; davalı ise, cevap dilekçesini dava-
cıya tebliğinden itibaren iddia ve savunmalarını değiştirip, genişletil-
mesi yasaklanmıştı
35
. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ise, bu
yasağın başlama kesiti bakımından farklı bir düzenleme getirmiş, bir
başka ifadeyle, mülga kanundan ayrık olarak, ön incele kurumu ihdas
edildiği için, taraflar ön incelemeye kadar verdikleri dilekçeleri ser-
bestçe değiştirip genişletebilecek, ancak taraflar iki ayrı dilekçe verdik-
ten sonra iddia ve savunma genişletilip, değiştirilemeyecektir
36
. Meğer
ki taraflardan biri mazeretsiz ön inceleme duruşmasına gelmesin. Gö-
rüleceği üzere, ön inceleme aşaması, yani cevaba cevap ve ikinci cevap
dilekçelerine kadar serbestçe iddia ve savunmalar değiştirilip, genişle-
tebilmesine karşın, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra
ise serbestçe dava sebepleri değiştirilip, genişletilemeyecektir. İddia ve
savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağının istisnası ıslah
34
“1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’ nun 178. maddesin-
de, harca tabi olup olmamasına göre bir ayrım yapılmaksızın “Dava, dava dilek-
çesinin mahkeme kalemine kaydı tarihinde açılmış sayılır” denilmektedir. Bu
hükümdeki “dilekçenin mahkeme kalemine kaydı” sözü dava dilekçesinin mah-
keme kalemindeki ilgili deftere (esas, muhabere veya tevzi defteri) kaydı anla-
mındadır. Ne var ki, bir dava açılırken yapılması gerekli işlem, sadece dava dilek-
çesinin mahkeme kalemindeki deftere kaydı işleminden ibaret değildir. Kayıttan
önce yapılması gereken işlemler de vardır. Gerçekten, dava dilekçesi önce hakime
verilir. Hakim, dilekçeyi, üzerine verildiği tarihi yazıp imzalamak suretiyle, mah-
keme kalemine havale eder. Şayet dava harca tabi ise, davacı 492 sayılı Harçlar
Kanunu hükümleri uyarınca gerekli harçları da ödedikten sonra dava dilekçesi
mahkeme kalemindeki ilgili deftere kaydedilir; dava harca tabi değilse hakimin
havalesi üzerine deftere derhal kaydı gerekmektedir. Nitekim 1086 sayılı Hukuk
Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği günden bu yana yerleşmiş
uygulama bu yoldadır.” (HGK, 28.09.2011, 2-451/558).
35
Üstündağ, s.9.
36
Yılmaz, Şerh, s. 865.