Background Image
Previous Page  147 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 147 / 473 Next Page
Page Background

Hukuk Yargılamasında Dava Sebebi Üzerine Bir İnceleme

146

hukuku farklılaştırabilecektir

13

. Keza, dava malzemesinin, yani dar

anlamda vakıaların yargılamaya taşınması taraflara ait olacağından,

hâkimin bu konuda, ima, telkin ve hatırlatma görev ve yetkisinin bu-

lunmaması göze alındığında; davacının talebinin hukuki himaye gör-

mesi cihetinde, vakıalara hayati bir önem atfetmektedir. Bu minvalde,

taraflar hangi vakıaların hukuki anlamda himaye göreceğini kestire-

meyeceğinden, bilcümle vakıaları

14

genel vakıa zinciri içinde mahke-

meye sunmalıdır

15

. Örneğin, bir aracın sahte vekâletname ile üçüncü

kişiye noterden satılması uyuşmazlığında; aracın araç malikinin bilgi

ve rızası dışında ev ya da işyeri önünde park halinde iken çalınması

ile aracın, malikin bilgi ve rızası dâhilinde bir başkasına kira, ödünç ya

da hatır kullanımı için verilmesi vakıaları, somut ihtilafa uygulanacak

hukuk kuralını farklılaştıracak ve bu husus da sübjektif hakkın hima-

ye edilip edilmeyeceğine de etki edecektir. İşte bu noktada davacının

iddia ettiği hayat olayı, yani maddi vakıalar belirli bir hukuk kategori-

zesine dâhil edilmiştir ki, bu vakıaların dâhil olduğu hukuki kategori

de hukuki sebebi oluşturup, hâkim tarafından re’sen uygulanacaktır.

Dava sebebini açıklayan teoriler

16

kanaatimizce, uygulamada esa-

sa müessir olmadığından dolayı güncelliğini ve etkinliğini yitirmiş-

tir. Tüm bu tartışma ve mülahazalardan arınırsak, dava sebebinden

maksat, bir davanın açılmasına neden olan

17

, bir diğer ifadeyle, talep

13

Ahmet Cahit İyilikli, İİK 120/2. Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Bir Karar Ge-

rekçesi Üzerine Tahlillere ve Düşünceler, (Legal Mihder, 2012/1, C.8.S.21, s.87.

14

Üstündağ, s. 39. “Dava dilekçesinde davanın sebebini teşkil eden bilcümle vakıa-

ların beyan edilmesi gerekecektir.”

15

Alangoya, Dava Temeli, s.85. “Bir kere ben, dava temelini, hayat olayı olduğunu ka-

bul ediyorum. Bu olay soyut hukuk normunu karşılayacak, vakıaların bütününden

oluşur. Soyut hukuk normunun unsurlarını karşılayacak vakıalar vuku bulmamışsa

veya vuku bulmakla beraber en sonunda yargılamaya getirilmemişse, getirilen vakı-

alar bütünü soyut hukuk normunun şartlarını karşılamamıştır ve dava reddedilir.”

16

Doktrinde, dava sebebini açıklayan iki teori mevcuttur. Bunlar ilki, dava sebebi

kavramını, talebin inşa edilmesine yarayan bilcümle vakıaların dava dilekçesinde

belirtilmesini öngören vakıalara dayandırma teorisi; ikincisi ise; dava dilekçesin-

de, davayı inşa eden bilcümle vakıaların değil, sadece somut hukuki münasebetin

yeterli derecede beyan edilmesini şart koşan ferdileştirme teorisidir. Ayrıntılı bilgi

için bkz. Saim Üstündağ, İddia ve Müdafaanın Değiştirilmesi Yasağı, İstanbul 1967.

17

Yılmaz, Şerh, s.793. “Davacının iddiasının dayanağı olan vakıaları tam olarak

bildirmesi, kendi menfaati gereği olduğu gibi, bu vakıaların bilinmesi karşı taraf

bakımından da önem arz eder. Çünkü davalı, dava dilekçesinde belirtilen ve açık-

lanan vakıalara göre savunmasını yapmak durumundadır.”; Kuru, s.226. “Davacı

dava dilekçesinde iddiasının müstenidi olan bütün vakıaları göstermekle mükel-

leftir.”