

Hukuk Yargılamasında Dava Sebebi Üzerine Bir İnceleme
148
Muhakemeleri Kanunu’nun 25. maddesinde; kanunda öngörülen istis-
nalar dışında, hakim, iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları
kendiliğinden dikkate alamaz ve onları hatırlatabilecek davranışlarda
dahi bulunamaz hükmünü düzenlemiştir. Keza maddenin ikinci fıkra-
sında, kanunla belirtilen durumlar dışında, hakim, kendiliğinden delil
toplayamaz hükmü amirdir. Bu maddede sözü edilen maddi vakıalar-
dır. Zira hakim önüne gelen hayat olayının dışında ve ona yabancıdır.
O ancak, somut dava, yani maddi vakıa önüne geldiğinde haberdardır
ve bu vukufiyet tarafların sunumuyla sınırlıdır. Keza hakim tesadü-
fen resmi sıfatı dışında somut olaya vakıf olsa bile, bu özel bilgisini
muhakemede kullanması mümkün değildir, taraflara özel bilgisine
istinaden hatırlatma ve telkinde dahi bulunamaz. Hukuk Muhakeme-
leri Kanunu’nun 33. maddesinde ise, açıkça hakim, Türk Hukukunu
resen uygular amir hükmü mevcuttur. Bu hükmün anlatmak istediği
şudur ki; olaya, yani maddi vakıaya uygulanacak olan hukuk kuralla-
rının hukuki niteliğini tayin etme, hukuk kurallarını araştırıp bulma
hakimin ödevidir
26
. Bir nevi hâkim burada terzi gibi, kendisine takdim
edilen maddi vakıa, yani hayat olayına uygun hukuki elbiseyi dikip,
giydirmekle görevlidir. Bundan dolayı hakim, tarafların getirmiş oldu-
ğu maddi vakıalarla bağlıdır
27
. Hakim davacının bildirmediği vakıala-
rı kendiliğinden inceleyemez
28
ve onları hatırlatabilecek hallerde dahi
bulunamaz. Yargılamaya getirilen vakıaların dâhil olduğu hukuki iliş-
kiye uygulanması gereken hukuki norm ise, görevinden ötürü hakim
tarafından re’sen uygulanacaktır. Örneğin, davacı belirli bir vasiyetna-
meye dayanarak terekenin tamamı ya da kesirli bir oranında atanmış
mirasçı olduğu vakıasına dayanarak mirasçı ve miras hakkının tespiti
ile terekeye dahil malların iadesini talep etmesini müteakip, mahkeme
yargılama sonucunda vasiyetin içeriğinin yorumlanmasında; murisin
iradesinin atanmış (mirasçı nasbı) mirasçı değil, muayyen mal vasiye-
tinde (musaleh) bulunduğu gerekçesiyle davayı alacak davası hukuki
26
Süha Tanrıver, Medeni Usul Hukukunda Derdestlik İtirazı, Ankara 2007, s.94.
27
Alangoya, İlkeler, s.9.
28
“HUMK’nun 74-76. maddeleri hükümlerine göre, açıkça dava konusu edildiği an-
laşılamayan bir husus hakkında mahkemece karar verilmesine olanak bulunma-
dığı açıktır. Eldeki davada yukarıda sözü edilen bağımsız bölümler dışındaki tüm
istekler bakımından açıklık bulunmadığı görülmektedir. Öyle ise açıkça dava ko-
nusu yönünden davanın varlığı kabul edilip, ileri sürülen hukuki sebep açısından
hüküm kurulmasının gerekeceği tartışmasızdır.” (1.HD 05.12.2006, 11130/12156).