Background Image
Previous Page  163 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 163 / 473 Next Page
Page Background

Hukuk Yargılamasında Dava Sebebi Üzerine Bir İnceleme

162

rın ifasında başvurulan bir maddi hukuk normu değil, kanundan do-

ğan hakların kullanılması ve borçların ifasını da kuşatan

89

resen dikka-

te alınması gerekli medeni usul hukuku da dahil

90

her hukuk alanında

geçerli

91

merkezi bir normdur. Dürüstlük kuralı merkezinde gerçeği

söyleme yükümlülüğü sadece davacı için değil, taraflar bakımından

da caridir

92

. Zira taraflarca getirme ilkesinin geçerli olduğu ihtilaflar-

da gerçeğin taraflarca getirilmesi amaçlanmıştır

93

. Yargılama sonun-

da hakikate ulaşmak ise, ancak tarafların vakıaları getirirken, dürüst

davranmaları ve hayat olaylarının gerçekliğine bağlıdır

94

. Bu sebeple,

dava sebebi vakıa ile doğruyu söyleme yükümlülüğü arasındaki ilişki

doğrudan ve ilk eldendir

95

. Kaldı ki, doğruyu söyleme yükümlülüğü-

nün vücut sebebi vakıalar, yani hayat olaylarıdır

96

. Gerçeği söyleme

yükümlülüğün

97

konusu vakıa ve deliller

98

, amacı ise, yargılama so-

nunda hükme esas teşkil edecek vakıalarda doğruluğun ve gerçekliğin

sağlanmasıdır

99

. Taraflarca getirilme ilkesinin geçerli olması, yargıla-

89

Şener Akyol, Dürüstlük Kuralı ve Hakkın Kötüye Kullanılması Yasağı, İstanbul

1995, s.6;

90

Arslan, Dürüstlük Kuralı, s. 58.

91

Arslan, Dürüstlük Kuralı, s. 55.

92

Yılmaz, Şerh, s. 313. “Dürüstlük kuralı, yalnızca davacı bakımından değil, dava-

lının savunması bakımından da dikkate alınır.”; Erdal Tercan, Medeni Usul Hu-

kukunda Gerçeği Söyleme Yükümlülüğü, (SÜHFD, M. Şakir Berki’ye Armağan,

Konya 1996, s.181- 212), s. 186.

93

Tercan, Gerçeği Söyleme Yükümlülüğü, s. 182.

94

Tercan, Gerçeği Söyleme Yükümlülüğü, s.182 vd.

95

“Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde, tarafların güvenin meydana gel-

mesini sağlayacak koşullar sunması önem taşır. Kanunun getirdiği güvenin ko-

runmasına ilişkin hükümler yanında, tarafların sözlü veya yazılı davranışları bu

güven ortamını sağlayabilir. Sağlanan güvenin, güven sorumluluğu kapsamında

hukuken korunması gerekir. Medeni Kanunda yer alan dürüstlük ilkesi (TMK

m.2) genel bir hukuk ilkesi olup, usul hukukunda da geçerlidir. Devletin bir ku-

rumu olan mahkemenin haksız, hileli ve kanuna aykırı şekilde bir yargılama ile

uyuşmazlığı çözümlemesi düşünülemez. Ayrıca dürüstlük kuralı, kamu yararı

açısından da dikkate alınmayı gerektirir. Çünkü davanın usul ekonomisine uy-

gun şekilde sonuçlanması, ancak dürüstlük kuralının medeni usul hukukunda

da geçerli olması ve hakim tarafından kendiliğinden nazara alınmasıyla mümkün

olur. Dürüstlük kuralı, işlemlerin yorumlanması, tamamlanması, yeniden gözden

geçirilmesi ve değiştirilmesinde göz önünde tutulur. Dürüstlük kuralına uymak

taraflar açısından bir yükümlülüktür. Usulü yetkiler kullanılırken de, bu dürüst-

lük kuralına uygun olmalıdır.” (9.HD 13.07.2009, 2008/42617, 2009/20631).

96

Arslan, Dürüstlük Kuralı,s.116 vd.

97

Arslan, Dürüstlük Kuralı, s.119.

98

Tercan, Gerçeği Söyleme Yükümlülüğü, s.189.

99

Tercan, Gerçeği Söyleme Yükümlülüğü, s.184.