

TBB Dergisi 2013 (106)
Ahmet Cshit İYİLİKLİ
165
Talepten fazlaya
115
ya da talepten başka bir şeye hükmedemez
116
. Taraflar
dava sonunda verilen hükme razı olmuşlarsa, kanun yoluna başvurmak
zorunda değildirler. Kanun yoluna başvurmak tarafların iradesindedir.
Tasarruf ilkesinin karşıtı re’sen harekete geçme ilkesidir. Resen harekete
geçme ilkesi, resen araştırma ilkesiyle özdeş değildir
117
.
leştiğinde dosyanın yetkili Eskişehir İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesine karar
verilmesi gerekirken talepten başka bir şeye karar verilmesi isabetsizdir” (12.HD
27.02.2012, 3219/5442).
115
“6100 Sayılı HMK 26. maddesine göre; “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağ-
lıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep
sonucundan daha azına karar verebilir.”Borçlular vekilinin talebi hacizlerin kal-
dırılması olmayıp muhafaza tedbirlerinin kaldırılmasına yöneliktir. Bu durumda
mahkemece muhafaza tedbirlerinin uygulanması ile ilgili bir karar vermek ge-
rekirken talep aşılarak hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir.”
(12.HD 15.10.2012, 12346/29421).
116
“HUMK’nun 74.(HMK 26) maddesine göre; “Kanunu medeni ile muayyen hü-
kümler mahfuz olmak üzere hakim iki tarafın iddia ve müdafaalarıyla mukayyet
olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez”. Anılan yasa mad-
desinden de anlaşılacağı üzere mahkeme tarafların iddia ve savunmalarıyla bağ-
lı olup, talepten fazlasına veya talebin dışında bir şeye hükmedemez. O halde
mahkemece taleple bağlı kalınarak tazminattan doğan alacak yönünden emekli
maaşına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken talep aşılarak
birikmiş nafaka yönünden de haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.”
(12.HD 19.04.2012, 2011/28178, 2012/13185).
117
“Çekişmeli yargı ile çekişmesiz yargı arasındaki en belirgin farkı belirten ölçü “ih-
tilaf” çekişme yolu kıstasıdır. Çekişmeli yargıda, taraflarca hazırlama prensibi ge-
çerli olduğu halde çekişmesiz yargıda resen araştırma prensibi egemendir.Takibi
talebe bağlı çekişmesiz yargı işlerinde bu prensibin geçerli olması bu gibi işlerde
kural olarak mukabil (zıt) alakalı bir kimsenin olmaması düşüncesine dayanır.Çe-
kişmesiz yargıda da,çekişmeli yargıda olduğu gibi taraflarca hazırlama prensibi
geçerli olsa idi o zaman hakim; talepte bulunan tarafların iddia ettiği vakıalar ve
ileri sürdüğü delillerle yetinmek zorunda kalırdı ve bu durum gerçeğin ortaya
çıkarılması ilkesiyle bağdaşmazdı. Öte yandan, kendiliğinden araştırma ilkesinin
uygulandığı davalarda hakim, belli vakıaları kendiliğinden araştırma yetkisine ve
yükümlülüğüne sahip olduğundan davayı değiştirme yasağı bu uyuşmazlıklarda
uygulanmaz. Hasımsız olarak açılan ve çekişmesiz yargıya tabi davalarda verilen
kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. O nedenle bu kararlar, aley-
hine kanun yollarına başvurulsa bile kesin hüküm oluşturmadıklarından açılacak
bir iptal davası ile değiştirilebilir ve ortadan kaldırılabilirler (Bkz.Prof.Baki Kuru,
Nizasız Kaza, Ank.1961 sh.155 vd, Medeni Yargılama Hukuku Prof. Saim Üstün-
dağ S.Bası İst.1992 sh.32 vd). Çekişmesiz yargılamada, yargılama konusu ile talep-
te bulunan tarafından tayin edilen subjektif hakkın içeriğinden hakim ayrılamaz.
Ne var ki, kararın içeriğini saptamada hakimin geniş bir takdir hakkı vardır. Ör-
neğin şartları mevcutsa, vesayet mahkemesi bir vasi tayin etmek zorunluluğunda
olup, seçiminde kural olarak geniş bir takdir hakkına sahiptir.Bu örnekler daha da
çoğaltılabilir. Açıklanan ilkeler altında çekişmesiz yargıda hakim, tarafların talep-
leri ile bağlı olmadığından resen araştırma ilkesi uyarınca davacının bozma kara-
rına uyulması talebi ile de bağlı değildir. Aksinin kabulü, hakimin yasadan doğan
direnme hakkının davacının isteğine bağlı olması sonucunu doğurur ve hakimin