Background Image
Previous Page  172 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 172 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (106)

Ahmet Cshit İYİLİKLİ

171

yanılmayan hukuki sebebin de tarafların müzakeresine açılması huku-

ki dinlenilme hakkı kapsamında kalacaktır. Aksinin kabulü, iddia ve

savunma hakkına kısıtlama getirecektir

151

.

F. Hukukun Uygulanması İlkesi İle Dava Sebebi Kavramı

Arasındaki İlişki

Bu ilke, aslında hâkim hukuku resen uygular hükmüdür (HMK.

m.33)

152

. Davanın temelini oluşturan maddi vakıalar

153

bakımından

somut olaya uygulanacak hukuk kurallarıdır

154

. Maddi vakıaların hu-

kuki niteliğini, hayat olayına uygulanacak hukuk kuralını araştırıp,

bulma ödevi hakimindir

155

. Hukuki sebepler, dava dilekçesinin unsur

151

Alangoya, İlkeler, s. 152.

152

“İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun ola-

rak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz ede-

memesi halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle

birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren

üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Maddeden de anlaşılacağı

üzere, gecikmiş itirazın ön koşulu, usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olması-

dır. Usulsüz tebligatta ise, İİK.nun 65. maddesine göre yapılacak

incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır. Bu du-

rumda, mahkeme, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak

yapılıp yapılmadığını inceleyecek ve aynı kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme

tarihine göre tebliğ tarihini düzeltecektir. Borçlunun dilekçesinde, gecikmiş itiraz-

dan söz etmesi sonuca etkili değildir. Zira, HMK.nun 33. maddesi gereğince, hu-

kuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin tespiti hakimin görevine giren bir

konudur (HGK.5.6.1991-1991/12-258E-344K.). Somut olayda, borçlunun başvuru

dilekçesinde, ödeme emri tebligatı usulsüzlüğünü ileri sürmediği, ödeme emri teb-

liğ tarihinde şehir dışında olduğundan bahisle tebligattan ancak, döndükten sonra

haberdar olduğunu belirterek İİK.nun 65.maddesine göre itirazının kabulünü talep

ettiği görülmektedir. Yukarıda açıklandığı üzere, mahkemece, tebligat usulsüzlü-

ğüne ilişkin hukuki tavsif yapılması hali, bu hususun iddia edilmesine bağlıdır.

O halde,mahkemece, borçlunun tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayeti bulun-

madığı dikkate alınarak İİK.nun 65.maddesi muvacehesinde işin esası incelenerek

oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilme-

si isabetsizdir.” (12.HD 13.10.2011, 2856/18899).

153

Meriç, Tasarruf İlkesi, s.129.

154

Özekes, Hukuki Sebep, s.761. ; “Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 gün ve

2010/13-618 E, 2010/668 K. Sayılı kararında değinildiği gibi, sözleşmeden doğan bir

ilişkinin bulunduğu hallerde sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanmaz. Bu hal-

de Borçlar Yasası’nın 189 ve devamı maddelerinde düzenlenen satıcının zapta karşı

tekeffül hükümleri uygulanmalıdır.” (20.HD 10.04.2012, 2011/10285, 2012/5515).

155

“Davacının temlike konu edilen payları ölünceye kadar bakılması için bağış yap-

mak istediği halde tapuda satış gibi göstermek suretiyle intikal ettirdiğini ileri

sürerek temlikin muvazaalı olduğu iddiasıyla eldeki davayı açtığı görülmektedir.

Hemen belirtilmelidir ki, HUMK’nun 74 ve 76. maddeleri hükümlerine paralel

düzenlemeler getiren 6100 sayılı HMK’nun 26 ve 33. maddelerine göre; olayları