Background Image
Previous Page  173 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 173 / 473 Next Page
Page Background

Hukuk Yargılamasında Dava Sebebi Üzerine Bir İnceleme

172

ları arasında sayılmıştır. Ancak, bu husus doktrinde, dava sebebinden

maksat vakıa olduğu ve hukuki nitelemeyi hâkimin görevinden dolayı

yapması gerekeceğinden

156

ötürü hukuki sebep belirtmenin dilekçenin

zorunlu unsuru olmadığı

157

, hiç belirtilmese de, hakimin re’sen huku-

ku uygulayacağı savunulmuştur

158

. Buna karşın hukuki sebebin dava

(taraf) dilekçelerinde

159

belirtmenin zorunlu olduğuna ilişkin görüş

160

,

hâkim hukuk resen uygular

161

hükmüyle izah edilmeyeceği vurgusu

da yapılmıştır

162

. Bu görüşe göre, hukuki sebep, yargılamanın esaslı

bir unsurudur

163

. HMK 119. maddesinde; dayanılan hukuki sebep,

dava dilekçe içeriğinde sayılmış ve eksikliği herhangi bir müeyyide-

ye tabii tutulmamıştır

164

. Keza mülga 1086 sayılı HUMK döneminde

hukuki sebep, dilekçe içeriğinde sayılmış olmasına karşın

165

(HUMK

179/2), dilekçede gösterilmesinin zorunlu olmadığı

166

, hâkimin göre-

vinden ötürü resen bunu uygulayacağı savunulduğu

167

gibi, hukuki

bildirmek ve ileri sürmek taraflara, bu kapsamda nitelemeyi yapmak ve belirlene-

cek hukuki tavsifle ilgili olarak tatbik edilecek kanun hükümlerini tespit ve tayin

ederek uygulamak hakime aittir. Somut olayda, davacının yapmış olduğu temli-

kin iradi olduğu bir başka ifadeyle akdin satış gibi gösterilmesinin iradeyi fesada

uğratan hukuki sebeplerden hiç biriyle illetli bulunmadığı, temlikin davacının bu

konudaki sarih iradesi yönünde yapıldığı dosya kapsamıyla sabit olduğu gibi esa-

sen bu husus davalıların da kabulündedir. O halde, TMK’nun 2. maddesi hükmün-

deki düzenleme karşısında; bir kimsenin kendi muvazaalı işlemine dayalı olarak

hak elde etmesi ve bu konuda dava açması hukukça korunamayacağı gibi hakkın

suiistimali olarak nitelendirilmesi gerekeceği de kuşkusuzdur. Hal böyle olunca;

davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması

isabetsiz olduğu gibi kabule göre de davacı hem kendi payını hem de eşinde in-

tikal eden miras payını davalılara temlik ettiğine göre her iki payın toplamından

pay yerine ¼ payın kabul kapsamına alınmış olması da doğru değildir.” (1.HD

30.04.2012, 2248/4855).

156

Özekes, Hukuki Sebep, s. 747.

157

Özekes, Hukuki Dinlenilme Hakkı, s.114. ; Gökçen Topuz, Medeni Usul Huku-

kunda Karinelerle İspat, Ankara 2012, s.118.

158

Kuru, s.220 vd; Postacıoğlu, s.506; Alangoya, İlkeler, s.5; Üstündağ, s.59a.

159

Özekes, Hukuki Sebep, s.756.

160

Özekes, Hukuki Sebep, s. 777.

161

Özekes, Hukuki Sebep, s.757.

162

Özekes, Hukuki Sebep, s.759.

163

Özekes, Hukuki Sebep, s.749.

164

Karslı, s. 263.

165

Üstündağ, s. 40.

166

Postacıoğlu, s. 506.

167

Kuru, s.220.