Background Image
Previous Page  183 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 183 / 473 Next Page
Page Background

Hukuk Yargılamasında Dava Sebebi Üzerine Bir İnceleme

182

kendisinden hukuki himaye talep eden kişilerin sübjektif haklarına hi-

maye sağlamaktır. İşte burada dava sebebi anlamındaki hayat olayının

hukukça değeri haiz, hukuki değerlendirmeye elverişli olması gere-

kir

230

. Bu sebeple dava şartı olan hukuki menfaat noktasında, hakkın

himayeye mazhar görülmesi

231

, söz konusu hakkın hukuki nitelikleri

itibariyle hukuki sonuç doğurmaya elverişli maddi vakıaların tahak-

kukuna bağlıdır

232

. Çünkü iddianın vücut bulmasına sebep evvela

maddi olaylardır. Hayat olayı olmadan ne hukuki sebep ne de netice-i

talep varit olur

233

. Talebe konu hak, ancak bir vakıaya dayanılarak ileri

sürülebilecektir. Hakkın davada ileri sürülebilme şartı, hayat olayına

istinaden sübjektif hakkın hukuken himaye edilmesidir

234

. Bundan

ötürü, vakıaların bu talebi haklı kılmaya elverişli ve hukukça değeri

haiz olması gerekir

235

. Zira hukuki himayeye dair karar, adli hakikati

temsil edeceğinden, adli hakikat vasfını haiz kesin hüküm otoritesine

mündemiç hükümle birlikte bütünlük arz eden vakıalardır

236

. İşte bu

230

Yılmaz, Islah, s.149.

231

Yılmaz, Şerh, s. 766.

232

Tuluay, s.115.

233

Meriç, Tasarruf İlkesi, s.95 vd.

234

Emel Hanağası, Davada Menfaat, Ankara 2009, s.140.

235

“Hukuki yararın varlığı, dava koşulu niteliğinde olup ; mahkemece, kendiliğinden

göz önünde tutulur.

Dava, hakkın ihlali nedeniyle mahkemeden hukuki korunma istemidir.Dava hak-

kı da, hukuki yarar ile sınırlıdır.Davacı, ihlal edildiğini ileri sürdüğü hakkını elde

edebilmek için mahkeme kararına muhtaç bulunmalıdır.Bu bağlamda, hukuki

korunmada,(davada) zorunluluk olmalıdır.İdeal veya geleceğe dönük bir yarar

yeterli değildir.Kural olarak, eda davalarında hukuki yararın varlığı asıldır ve ay-

rıca bu yönde bir ispat yükümlülüğü yoktur.Tespit davalarında ise; hukuki ilişki-

nin varlığının, ‘hemen’ tespit edilmesinde davacının korunmaya değer bir hukuki

yararının bulunması gerekir.Bu da, üç şartın birlikte varlığına bağlıdır : 1-Davacı-

nın bir hakkı veya hukuki durumu, güncel (halihazır) bir tehlike ile tehdit edilmiş

olmalı; 2-Bu tehdit nedeniyle, davacının hukuki durumu tereddüt içinde olmalı

ve bu husus davacıya zarar verebilecek nitelikte bulunmalı ; 3-Yalnız kesin hü-

küm etkisine sahip olup, cebri icraya yetki vermeyen (icraya konulamayan) tespit

hükmü, bu tehlikeyi ortadan kaldırmaya elverişli olmalıdır. Somut olayda; dava-

cının hukuki durumunun güncel bir tehlike altında olmadığı, buna bağlı olarak

hukuki durumu konusunda bir tereddüt bulunmadığı ve tespitin de bu tehlikeyi

ortadan kaldırmasının söz konusu olmadığı açıktır. Mahkemenin tespite ilişkin

hükmünün, bu haliyle hiç bir hukuki değeri de yoktur.Mahkemece, dava koşulu

niteliğindeki hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddi yerine ; yazılı şekilde

karar verilmiş bulunması doğru görülmemiştir.” (4.HD 28.12.2007, 14075/16451).

236

“Dava, davacının rızası hilafına vadeli hesap açmayıp,gönderilen paranın da-

valı banka görevlilerince off-shore hesaba virman edilmesi ve sonrasında banka

görevlilerince yapılan yönlendirme ve telkinlerle davacının yapılan işleme karşı

koymasının geciktirildiği ve bu suretle doğan davacı alacağının davalının verdiği