Background Image
Previous Page  189 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 189 / 473 Next Page
Page Background

Hukuk Yargılamasında Dava Sebebi Üzerine Bir İnceleme

188

borcu sonradan benim de davalıdan tahsil etmediğime, Efendi Polat’ın bu ala-

cağını bana prosedür gereği devrettiğine, benim bu temlik nedeni ile Efendi

Polat’tan herhangi bir alacağım olmadığına, Efendi Polat’ın bana temlik ettiği

bu miktarı davalının bana ödemediğine Allah’ım ve namusum üzerine yemin

ederim”

şeklindeki yeminli beyanına rağmen, gerek yerel mahkeme

259

,

gerekse temyiz mahkemesi

260

davacının talebini hukuki himayeye

mazhar görmüştür. Kaldı ki, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 225. mad-

desine göre, yeminin konusunu ancak davanın çözümü cihetinden

önem taşıyan, taraflar arasında çekişmeli olan kişiden sadır vakıalar

olacağı göz önüne alındığında; yemin teklif olunan kişiden kaynaklan-

mayan ya da ondan sadır olmayan bir hususta yemin etmesi de hukuki

sonuç doğurmayacaktır

261

. Keza davaya getirilen vakıaların doğru ol-

madığı aşikâr ise mahkeme bunlarla bağlı olmayacak

262

, ancak, süzgeç

yani dakik ve nazikane değerlendirme görevi, asla hâkimin özel bil-

gisini kullanma yasağı

263

kapsamında kullanılamayacaktır

264

. Yargıtay

hâkime bu ilkeler ışığında maddi gerçeğin doğru olup olmadığını süz-

259

“Davalı tarafa borcun ödendiğine ilişkin bilgi ve belgeleri ibraz etmesi hususunda

kesin süre verilmiş ise de davalı taraf yemin deliline dayandığını beyan etmiş ve

davalı tarafın yemin metni hususunda temlik alan davacı mahkeme huzurunda

yemini ifa etmiştir. Şu halde, Yargıtay bozma ilamında da açıklandığı üzere, da-

valı taraf davaya konu borcu ödediğine ilişkin yazılı belge sunamadığı gibi dava-

lı yanca teklif edilen yemin davacı Mehmet Yılmaz tarafından ifa edilmiş olup,

davanın kısmen kabulü ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmolunarak

aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” (K.Maraş 2.Asliye Hukuk Mahkemesi,

27.10.2011, 2010/368, 2011/818).

260

“Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir

isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının

reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına.” (13.HD 24.04.2012,

9016/11124).

261

Yılmaz Ejder, Medeni Yargılama Hukukunda Yemin, Ankara 2012, s. 96. “Bir kim-

se, ancak kendisine ait bir vakıa hakkında kesin bir beyanda bulunabilir ve o ko-

nuda yemin edebilir.”

262

Arslan, Dürüstlük Kuralı, s.121. ; Alangoya, İlkeler, s.124.

263

Karslı, s.244. ; Alangoya, İlkeler, s.130. “Hakim resmi bilgisi dışında kalan özel

bilgisini değerlendiremez. Hem şahit hem hakim olmak mümkün değildir.” ; aksi

düşünce için bkz. Yıldırım, Delillerin değerlendirilmesi, s.250 vd. “Kanaatimiz-

ce, özel bilginin kullandırılmamasının sebebi sürpriz karar verme yasağı olabilir.

Genel olarak, hakimin delil türleri açısından serbest olduğu ve değerlendirmede

özel bilgisini kullanabileceği söylenebilir. Özel bilginin kullanılmasından korkul-

mamalıdır. Hakimin kanaatine, hakikati bulmasına ve taraflar ile hakimin elbirliği

ile hareket etmesi ilkesine önem veren diğer görüşü hakime özel bilgisini imkan

ölçüsünde kullandırtması beklenebilir.”

264

Ahmet Cahit İyilikli, Delilerin Değerlendirilmesinde Hakimin Özel Bilgisini

Kullanması, Legal Hukuk Dergisi,Ağustos 2004,(2191-2206),s.2198 vd.