Background Image
Previous Page  193 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 193 / 473 Next Page
Page Background

Hukuk Yargılamasında Dava Sebebi Üzerine Bir İnceleme

192

hâkim, isticvabın hukuki sonuçlarına engel olmalı

290

, hükmünde esas

almamalıdır

291

yahut bu yola başvurmamalıdır

292

.

V. Dava Sebebi Kavramının Yargılamanın Yenilenmesindeki Rolü

Yargılamanın yenilenmesi kurumu Hukuk Muhakemeleri Kanunu

374 vd. maddelerinde açıkça düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre; kesin

olarak verilmiş ya da kesinleşmiş kararlara

293

karşı yargılamanın iade-

sine başvurulabileceği ön şart olarak getirilmiştir

294

. Kesin olarak veril-

miş kararlar, kararın niteliği gereği üst yargı yolu kapalı olan, bu sebep-

le, ilk derece mahkemesinin bu anlamda verdiği kararlar; kesinleşmiş

olanlar ise; üst kanun yolları tüketilerek şekli

295

anlamda

296

kanun yolu

bulunmayan kararları kastetmiş ise de, yargılamanın yenilenmesi bakı-

mından ön şart sayılan hükmün maddi anlamda kesin hüküm

297

teşkil

290

Arslan, Dürüstlük Kuralı, s.124.

291

Tercan, Gerçeği Söyleme Yükümlülüğü, s.204.

292

İşte vakıaların açıkça gerçek dışı oldukları anlaşılıyorsa bu ikrar faraziyesinin yü-

rümeyeceği, yani vakıaların ispat külfetini taşıyan tarafça ispatı lüzumunun orta-

dan kalkmadığını kabul etmek lazımdır. Zaten hakimin belki de bu durumlarda

ne resen ne de talep üzerine isticvaba da başvurması söz konusu olmamalıdır.

293

“Kesin hüküm, şekli anlamda kesin hüküm ve maddi anlamda kesin hüküm olmak

üzere ikiye ayrılır. Şekli anlamda kesin hüküm, sözü edilen karara karşı artık bütün

olağan yasa yollarının kapandığı anlamına gelir. Bazı son kararlar verildikleri anda

kesindirler. Bir hüküm bir kere şekli anlamda kesinleşirse, artık bu hükme karşı,

olağan yasa yollarına başvurulamaz. Bir kararın maddi anlamda kesinleşmesi için

öncelikle şekli anlamda kesinleşmesi gerekir.” (HGK, 28.03.2012, 2- 890/239).

294

Ramazan Arslan, Medeni Usul Hukukunda Yargılamanın Yenilemesi, Ankara

1977, s. 120; “HUMK’nun 445 ve devamı maddesinde düzenlenen yargılamanın

yenilenmesi yoluna başvurma hakkı, kati olarak verilen veya kesinlik kazanmış

kararların taraflarına aittir.” (14.HD 21.12.2010, 11837/14489).

295

Gürdoğan, s. 35.

296

Yılmaz, Şerh, s. 1563.

297

“Bu davanın yasal dayanağı “İadei Muhakeme” başlığı altında düzenlenen 1086

sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)’un 445 ilâ 453 maddeleri

oluşturmaktadır. Anılan Kanunun 445.maddesinde: “Katiyen verilen veya katiyet

iktisap etmiş olan kararlar hakkında aşağıdaki sebeplere binaen iade-i muhakeme

talep olunabilir” denildikten sonra; onbir (11) madde halinde bu sebepler sıralan-

mıştır. Birinci fıkranın (2) bendinde: “Hükme esas ittihaz olunan senedin sahteli-

ğine karar verilmiş veyahut senedin sahte olduğu mahkeme veya bir mevkii res-

mide ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki karar hükümden evvel ittihaz olu-

nup iade-i muhakeme talebin de bulunan kimsenin, hüküm zamanında bundan

haberi bulunmamış olması”; Maddenin ikinci fıkrasında da; “Birinci fıkranın 4, 5

ve 6 ncı bentlerindeki hallerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeple-

rin kesinleşmiş bir ceza mahkumiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır.

Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya

karar verilememiş ise, ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde yargılama-