Background Image
Previous Page  192 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 192 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (106)

Ahmet Cshit İYİLİKLİ

191

delil kabul edilebilir. İkrarın taraflarca getirme ilkesi gereğince hâkimi

bağlaması

284

, hukuk yargılamasının, hakikate ulaşma amacı dikkate

alındığında; ikrar konusunun aşikar bir şekilde gerçeğe aykırı

285

olma-

sı halinde de, hâkimin bununla bağlı olduğunu kabul etmek, yargı-

lamanın sadece şekilden ibaret olduğunun kabulü anlamına geleceği

gibi, hukuki barış ve güveni de zedelenecektir. Bu nedenle, ikrar, ger-

çeği söyleme ve dürüstlük kuralına aykırı şekilde kullanılırsa, hâkim,

ikrarla bağlı olmamalıdır

286

. Zira hâkim usulüne uygun yapılan ikrarla

bağlıdır. Kaldı ki, aksinin kabulü hukuk yargılamasının amacı, yani

hakikate ulaşma gayesini akamete uğrayacaktır

287

. Gerçeğe aykırı ik-

rarla mahkemeyi bağlı saymak, üçüncü kişi ya da topluma zarar ver-

mek anlamına geldiği gibi, toplumsal barışın bozulmasına da sebebi-

yet verecektir

288

.

İsticvap ise, kişinin kendi aleyhine olan bir vakıa hakkında hâkim

tarafından sorguya çekilmesidir. Bu sebeple isticvabın konusu sadece

isticvap edilecek kimsenin aleyhine olan vakıalardır. Yani kişi lehine

olan vakıalar hakkında isticvap olunamaz, ancak iddia ve savunmalar

dâhilinde dinlenebilir. İsticvabın amacı ikrarı sağlamaktır. Bu fonksi-

yonundan dolayı takdiri delil kabul edilebilir

289

. Her iki düzenlemede

taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olduğu davalarda işlerlik kaza-

nır. Aleyhte sorguya çekilecek taraf isticvaba gelmez ya da gelip de,

cevap vermezse isticvap davetiyesinde belirtilen hususları ikrar etmiş

sayılır. Hâkim, isticvaba resen başvurabilir. İsticvap, taraf tarafından

kötü niyetli ya da gerçeği söyleme yükümlülüğüne aykırı kullanılırsa,

284

Yıldırım, Delillerin Değerlendirilmesi, s.230.

285

Yıldırım, Delillerin Değerlendirilmesi, s.34.

286

Tercan, Gerçeği Söyleme Yükümlülüğü, s.202.

287

Arslan, Dürüstlük Kuralı, s.124.

288

Tercan, Gerçeği Söyleme Yükümlülüğü, s.203.

289

“Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre sahtelik iddiasına dayanan

menfi tespit davasında verilen kararın kesin hüküm teşkil etmediği, davacı ve pa-

rayı davacıya ödeyen Hasan Aslan arasında alacakla ilgili başka davalar bulundu-

ğu, Hasan Aslan’ın bu parayı davacıya vermesinin hayatın olağan akışına uygun

düşmediği, ceza mahkemesindeki beyanlar ve isticvap üzerine alınan beyanların

davacının davalıya borçlu olmadığını gösterdiği, bedelsizlik definin temlik alacak-

lısına karşı ileri sürülebileceği gerekçesiyle davacının dava konusu bonodan dolayı

davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından

temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici se-

beplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar ve-

killerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna

uygun bulunan hükmün onanmasına” (19.HD 12.10.2006, 2014/9540).