

Tazminat Hükmünün Değiştirilmesi Amacıyla Açılan Davanın Yargılama Hukukundaki Yeri
332
Kesin hükmün kabulü ile ulaşılmak istenen ikinci amaç uyuşmaz-
lıkları bütün bir gelecek için kesin olarak sona erdirmektir. Bu amacın
gerçekleşmesi için aynı konuda çelişen kararların ortaya çıkmasına en-
gel olmak gereklidir. Bunu sağlamanın yolu da belirli koşullar altında
mahkeme kararlarına adli gerçeklik gücü tanımaktır.
Kesin hüküm hem kişiler hem de devlet için hukuki durumda is-
tikrar yaratır. Kesin hüküm bu amacını şekli anlamda kesin hüküm ve
maddi anlamda kesin hüküm ile sağlayabilir
72
.
Şekli anlamda kesin hüküm, henüz kesinleşmemiş olan mahkeme
kararlarına karşı gidilebilecek kanun yollarının tüketilmesidir. Şek-
li anlamda kesin hükmün amacı belli bir mahkeme kararına belli bir
noktadan sonra itiraz edilmesini önlemek ve kararın öngördüğü duru-
ma kesinlik kazandırmaktır
73
.
Maddi anlamda kesin hüküm ise, mahkemelerin yargısal kararla-
rına tanınan kanuni gerçeklik niteliğine denir
74
. Şekli anlamda kesin
hüküm maddi anlamda kesin hükmün ön koşuludur. Maddi anlamda
kesin hükmün amacı şekli anlamda kesin olan bir hükmün kanunun
öngördüğü hukuki durumun bir noktadan sonra fiili gerçekle örtüştü-
ğünün kabulüdür.
Hukuki barışın ve güvenliğin sağlanması, ayrıca mahkeme karar-
larına güvenin temini amacıyla uyuşmazlıkların gelecek için kesin ola-
rak çözümlenmesi gerekir. Bu nedenle maddi anlamda kesin hüküm
taraflar arasındaki uyuşmazlığı gelecek için kesin olarak çözümlemeyi
amaçlar
75
. Ancak bazı davalar hakkında hüküm verirken mevcut ko-
şullar hüküm verildikten ve kesinleştikten sonra değişebilir. Bu du-
rumda verilen kesin hükmün değişen koşullara uydurulması amacıyla
değişiklik davası açılabilir. İşte bu bağlamda değişiklik davası maddi
anlamda kesin hükmün bir istisnasını oluşturmaktadır.
72
Kuru/ Arslan/ Yılmaz, s. 665.
73
Kuru/ Arslan/ Yılmaz, s. 666; Pekcanıtez, / Atalay, / Özekes, s. 712; Karslı, s. 512;
Alangoya/ Yıldırım/ Deren-Yıldırım, s.506
74
Kuru/ Arslan/ Yılmaz, s. 667; Pekcanıtez, / Atalay, / Özekes, s. 714; Karslı, s. 512;
Alangoya/ Yıldırım/ Deren-Yıldırım, s.506
75
Pekcanıtez, / Atalay, / Özekes, s. 729.