Background Image
Previous Page  64 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 64 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2013 (106)

Özcan ÖZBEY

63

rekli olmadığı, dolayısıyla ifade özgürlüğünün ihlal edildiği kararını

vermiştir.

47

Sürek-Türkiye davasında

48

başvurucu, toprak bütünlüğü ve ulu-

sun birliği, kamu düzeni ve milli güvenliği tehdit eden makaleler ile

bölücü propaganda yapmak suçundan mahkum edilmiştir.

Başvuruya ilişkin olarak Komisyon şu görüşlere yer vermiştir:

“Güneydoğu’daki güvenlik durumunu ve söz konusu mektuplarda

47

Bıçak, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarında İfade Özgürlüğü”…, s. 294.

48

Sürek-Türkiye davası, karar no: 26682/95, 8 Temmuz 1999.

Başvurucu K. T. Sürek, İstanbul’da “Haberde Yorumda Gerçek” isimli haftalık bir

dergiyi yayınlayan şirketin başlıca hisse sahiplerinden biridir. Derginin 30 Ağus-

tos 1992 tarihli 23. Sayısında “Silahlar Özgürlüğü Engelleyemez” ve “Suç Bizim”

başlıklı iki okuyucu makalesi yayınlanmıştır.

Makaleler özet olarak şöyledir (çeviri):

(a) “Silahlar Özgürlüğü Engelleyemez”

Kürdistan’da yükselmekte olan ulusal bağımsızlık savaşında, faşist Türkiye’nin

ordusu bombardımanlarını sürdürmektedir. Büyük özveriler ile gerçek muha-

birleri tarafından ortaya çıkarılan “Şırnak Katliamı”, bu haftanın bir başka somut

örneği olmuştur. Aslında Kürdistan’da sürdürülmekte olan zülüm, geçen birkaç

yıl içinde yaşananın en kötüsüdür. Halepçe’de gerici BAAS yönetimi tarafından

Güney Kürdistan’da yapılan katliam, şu anda Kuzey Kürdistan’da yürütülmek-

tedir… Türkiye Cumhuriyeti Kürdistan’da provokasyona yol açarak, bir katlia-

ma yönelmektedir. Birçok insan öldürülmüştür. Tanklar, toplar ve bombalar ile

yapılan 3 günlük bir saldırı sonunda Şırnak yerle bir edilmiştir… Şırnak saldırısı

Kürtlerin kökünün kazınması için Türkiye’de yürütülmekte olan en etkin kampan-

yadır… Ancak halkımızın, Kürdistan’daki ulusal mücadelesi artık kan dökülmesi,

tanklar ve toplar ile engellenmeyecek bir seviyeye ulaşmıştır. Türkiye Cumhuriye-

ti tarafından Kürtlerin ortadan kaldırılması için başlatılan her saldırı, bağımsızlık

mücadelesini yoğunlaştırmaktadır…”

(b) “Suç Bizim”

TC cinayet çetesi, “Türkiye Cumhuriyeti’nin korunması” gerekçesiyle cinayet-

lerine devam etmektedir. Ancak insanlar olanlar karsısında uyanıp, bilinçlenip,

haklarını savunmayı öğrendikçe ve “verilmemesi halinde zorla alacağımız” fikri

halkın aklında filizlenip, gün geçtikçe büyüdüğü sürece cinayetler de sürecektir...

Bu da, doğal olarak generaller, emperyalizmin kiralık katilleri ve çift çeneli, gö-

bekli, ensesi kalın Turgutlar, Süleymanlar ve Bülentlere göre insanların beynine

bu tohumları ekenlerden başlamalıdır... Böylece 12 Mart olayları, Böylece 12 Eylül

olayları … Böylece darağaçları, böylece hapishaneler, böylece 300 veya 400 yıla

mahkum edilen insanlar. Böylece “Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak adına işken-

ce odalarında” öldürülen insanlar. Böylece Diyarbakır hapishanesinde öldürülen

MazlumDoğanlar… böylece kısa süre önce resmi şekilde öldürülen devrimciler…

TC cinayet çetesi cinayetlerine devam etmektedir ve “devam edecektir”. Çünkü

halkın uyanışı bir istek seli gibidir … sesleniyorum. Cinayet çetesinin suçu ka-

nıtlanmıştır. İnsanlar bunu kan ve can tecrübesi ile görmekte ve fark etmektedir.

Ama, ya demokrasi ve özgürlük mücadelesini engelleyen o şarlatanların suçu …

Evet ya onların suçu …”