

TBB Dergisi 2013 (106)
Özcan ÖZBEY
65
Mahkeme, başvuranın dergisinin okuyucular tarafından sunulan
iki mektubu yayınlamış olduğuna işaret etmektedir. Bumektuplar, yet-
kililerin Güneydoğu’daki askeri faaliyetlerini sert bir şekilde kınamış
ve özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinde Kürt halkına zulüm yap-
makla suçlamıştır (bkz. yukarıdaki paragraf 11). “Silahlar Özgürlüğü
Engelleyemez” başlıklı mektup, yazarı tarafından Kürtlerin ortadan
kaldırılması için yürütülen stratejik kampanyanın bir bölümü olarak
yetkililer tarafından kasten yapılmış olduğu iddia edilen iki katliama
gönderme yapmaktadır. Kürtlerin özgürlüğünü kazanma azmini yi-
neleyerek sonlanmaktadır. İkinci mektup olan “Suç Bizim”, Türkiye
Cumhuriyeti kurumlarının demokrasi ve Cumhuriyet’in korunması
adına muhaliflerin hapse atılma, işkence ve öldürülmesine göz yum-
duğunu iddia etmektedir. İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi, 1991
tarihli 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 8. maddesi kapsamında-
ki başvuran aleyhine yapılan suçlamanın kanıtlanmış olduğuna karar
vermiştir (bkz. yukarıdaki 14. paragraf). Mahkeme, söz konusu mek-
tupların Türkiye’nin Güneydoğusundaki alanları bağımsız bir “Kür-
distan” devleti ve PKK’yı ulusal bir kurtuluş hareketi olarak tanımla-
yarak, Türkiye Devletinin toprak bütünlüğünün zedelenmesine (bkz.
yukarıdaki paragraf 15) yönelik kelimeler içerdiğini tespit etmiştir.
Yukarıda belirtilen müdahalenin gerekliliğinin değerlendirilmesi
açısından, tespit edilen ilkeler ışığında (bkz. paragraf 58 ve 59) Mahke-
me, Sözleşmenin 10. Maddesinin 2. fıkrasında kamu çıkarlarına ilişkin
siyasi konuşmalar veya sorunlara ilişkin tartışmaların sınırlanmasına
dair çok dar bir kapsam olduğuna işaret etmektedir (bkz. 25 Kasım
1996 tarihli Wingrove – Birleşik Kraliyet davası, 1996 Raporları-V, s.
1957, 58. Madde). Ayrıca, izin verilebilir eleştirilerin sınırları hükümet
ile ilgili hususlarda, özel vatandaşlar veya siyasetçiler açısından daha
geniştir. Demokratik bir sistemdeki hareketler veya hükümetin ihmal-
leri sadece yasama ve adli otoritelerin değil, aynı zamanda kamuoyu-
nun da yakın takibinde olmalıdır. Ayrıca, Hükümetin sahip olduğu
egemen konum, özellikle haksız saldırılar ve düşmanlarının eleştirile-
rine cevap verilmesine ilişkin başka araçların bulunduğu durumlarda,
cezai işlemlere başvurulması konusunda bir sınırlamanın uygulanma-
sını zorunlu kılmaktadır. Bununla birlikte, kamu düzeninin garantör-
leri sıfatıyla hareketle, ceza kanunu niteliğinde olanlar da dahil olmak
üzere, doğru tepkiyi verecek ve anılan ifadeler aşılmadan önlemlerin