

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Işığında İfade Özgürlüğü Kısıtlamaları
68
Başkanı M. Zana on iki ay hapis cezasına mahkum edilmiştir. Devlet
Güvenlik Mahkemesi ayrıca, PKK’nın Ceza Yasasının (765 sayılı TCK)
168. maddesi anlamında bir “silahlı örgüt” okluğunu, Türkiye toprak-
larının bir bölümünün ayrılmasını amaçladığını ve cinayet, adam ka-
çırma ve silahlı soygun gibi şiddet eylemleri gerçekleştirdiğini kabul
etmiştir.
Zana / Türkiye davasında Divan şu değerlendirmeleri yapmıştır:
<<Divan, ifade özgürlüğüne ilişkin ortaya koyulan ilkelerin terörizme
karşı mücadelede ulusal güvenlik ve kamu güvenliğinin sürdürülmesi
için alınan önlemler açısından da geçerli olduğunu düşünmektedir. Bu
bağlamda Divan, her olayın özel koşullarını ve Devletin takdir yetki-
sini özenle göz önünde tutarak, bireylerin ifade özgürlüğüne ilişkin
temel haklarıyla demokratik bir toplumun meşru hakkı olan kendini
terörist örgütlerin eylemlerine karşı korumak arasında adil bir denge-
nin kurulup kurulmadığını araştırmalıdır.
Divan eldeki davada, Zana’nın mahkumiyetinin ve cezasının “zor-
layıcı bir toplumsal gereksinim”e yanıt verip vermediğini ve bunların
“izlenen meşru amaçlarla orantılı” olup olmadığını değerlendirmiş-
tir. Bu amaçla Divan, başvurucunun sözlerinin içeriğini o dönemde
Türkiye’nin Güneydoğu bölgesinde hüküm süren durumun ışığında
çözümlemenin önemli olduğu görüşündedir.
Divan başvurucunun açıklamasını, kendisinin de esas olarak red-
detmediği, 30 Ağustos 1987’de günlük ulusal gazete Cumhuriyet’te
yayınlandığı biçimiyle temel alacaktır. Açıklama iki cümleden oluş-
maktadır. Birinci cümlede başvurucu, “katliamlardan yana” olmadı-
ğını söylerken “PKK ulusal kurtuluş hareketi”ni desteklediğini be-
lirtmektedir, ikinci cümlede şunu söylemektedir: “herkes hata yapar,
PKK, kadın ve çocukları yanlışlıkla öldürüyor.”
Bu sözcükler çeşitli biçimlerde yorumlanabilir ancak, her halde,
bunlar çelişkili ve anlamı belirsizdir. Bunlar çelişkilidir, çünkü aynı
zamanda hem amaçlarına ulaşmak için şiddet kullanan bir terörist
örgüt olan PKK’yı desteklemek hem de kendisinin katliamlara karşı
olduğunu açıklamak zor görünmektedir. Bunların anlamı belirsizdir,
çünkü Bay Zana kadın ve çocukların katledilmesini uygun bulmazken
aynı zamanda bunu herkesin yapabileceği bir “hata” olarak tanımla-
maktadır.