Background Image
Previous Page  67 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 67 / 473 Next Page
Page Background

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Işığında İfade Özgürlüğü Kısıtlamaları

66

benimsenmesi Devlet otoritelerinin yetkisine açıktır (bkz. 9 Haziran

1998 tarihli Incal – Türkiye kararı, 1998-IV Raporları, s. 1567, 54. Mad-

de). Son olarak, anılan sözler bir birey veya bir kamu görevlisi veya bir

nüfusun bir kesimine karşı bir şiddeti teşvik ettiği durumlarda Devlet

otoriteleri, ifade özgürlüğüne ilişkin müdahale gereğinin incelenme-

sinde daha geniş bir marja sahiptir.

Mahkeme, mektuplarda kullanılan kelimeler ve bu kelimelerin

yayınlanmış olduğu bağlam üzerinde özellikle duracaktır. Bağlam açı-

sından, kendisine sunulan davaların tarihçelerine, özellikle terörizmin

engellenmesine ilişkin sorunları dikkate alacaktır. (bkz. yukarıda be-

lirtilen Incal – Türkiye kararı, s. 1568, 58. Madde). Mahkeme ilk olarak,

“katliam”, “zulüm” ve “cinayet” gibi göndermelerin yanı sıra, “Faşist

Türk ordusu”, “TC cinayet çetesi” ve “emperyalizmin kiralık katilleri”

gibi etiketlerin kullanılması ile diğer tarafa kara bir leke vurulmasına

ilişkin açık bir kasıt olduğunu kabul etmektedir. Mahkeme kanaatine

göre söz konusu mektuplar, temel duyguların çalkalandırılması ve ha-

len ölümcül şiddet seklinde kendini göstermiş olan bileşik önyargıla-

rın katılaştırılması ile kanlı bir intikama çağrı şeklinde değerlendirile-

bilecektir. Ayrıca, mektupların 1985’ten buyana çok ciddi can kayıpları

ve bölgenin büyük bir kısmında olağanüstü hal ilan edilmesine sebe-

biyet verecek şekilde güvenlik kuvvetleri ile PKK kuvvetleri arasında

ciddi çatışmaların devam etmekte olduğu Güneydoğu’daki güvenlik

durumu bağlamında yayınlanmış olması da dikkate alınmalıdır (bkz.

yukarıda anılan Zana kararı, s. 2539, Madde 10). Bu bağlamda, mek-

tupların içeriğinin iddia edilen zulümlerin sorumlusu olarak gösteri-

lenlere karşı köklü ve mantık dışı bir nefret uyandırarak, bölgede daha

fazla şiddete sebebiyet verebilecek şekilde değerlendirilmelidir. Ger-

çekten de, okuyucuya iletilen mesaj, saldırgan ülke karşısında şiddete

başvurmanın gerekli ve haklı bir önlem olduğudur.

Ayrıca “Suç Bizim” baslıklı mektubun kişileri isimleri ile tanım-

layarak, bunlara karşı olan nefretin alevlendirildiği ve bu şahısların

fiziksel şiddet tehlikesine maruz bırakıldığı da dikkate alınmalıdır

(bkz. yukarıdaki paragraf 11). Mahkeme bu açıdan, yetkililer tarafın-

dan Devletin toprak bütünlüğüne zarar verilmesi ile ilgili gerekçelerin

vurgulandığı başvuranın mahkumiyetine ilişkin nedenleri, başvura-

nın ifade özgürlüğü aleyhinde bir müdahale için ilgili ve yeterli bir

dayanak olarak kabul etmektedir. Mahkeme, “bilgi” ve “görüşlerin”