

TBB Dergisi 2013 (107)
Nazile İrem YEŞİLYURT
123
Anayasa Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde kararname-
lerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil
ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler (AY m. 148/ f. 1). Mah-
kemenin Anayasaya uygunluk denetiminde kullandığı ilk ölçüt Ana-
yasadır.
7
Anayasanın 74. maddesinde oylamaya ilişkin nisaplar belir-
lenmiştir. Ancak seçilen kişilerin taşıması gereken nitelikler 6328 sayılı
Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunun 10. maddesinde düzenlenmiştir.
Bununla birlikte, adayların başvurusuna, TBMM Dilekçe Komisyonu
ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyelerinden oluşan Karma
Komisyon’un adaylar arasında yapacağı ön değerlendirmeye, TBMM
Genel Kurulu’nun seçim işlemlerinde uyması gereken usul ve nisap-
lara, seçim sürecinin tamamlanması gereken süreye ilişkin kurallara
da aynı Yasa’nın 11. maddesinde yer verilmiştir. Yasalar, anayasaya
uygunluk denetimini gerçekleştiren anayasa yargıcını bağlayan refe-
rans normlardan değildir. Dolayısıyla, Anayasa Mahkemesi’nin se-
çim işlemini yasa hükümlerine uygunluk açısından yargılayamaması,
yargısal denetimin kapsamını daraltmaktadır. Her ne kadar, TBMM
Genel Kurulu’nun seçim kararından önceki süreçte tek başına hukuki
etki doğuran işlemlerin idari yargıda denetlenebileceği düşünülebi-
lirse de, bu işlemlere karşı ayrıca dava açılmaksızın doğrudan nihai
karara (seçim kararına) karşı Anayasa Mahkemesi’nde iptal davası
açıldığında, TBMM iradesinin oluşumuna etki eden işlemlerin denet-
lenmesi olanağı bulunmamaktadır. Bu durum, seçim prosedüründeki
işlemler zincirinin tümü üzerinde salt anayasaya uygunluk denetimi
yoluyla bir yargısal denetim gerçekleştirmenin mümkün olmadığını
göstermektedir.
Oysa idari kararlar, bir kanuna aykırı olabileceği gibi, Anayasa-
ya da aykırı olabilir. Anayasanın da bazı hallerde doğrudan doğruya
mahkemeler tarafından uygulanabilen bir kanun olduğu, yalnızca ya-
sama organına değil yürütme ve yargı organlarını da bağladığı göz
önünde bulundurulursa, buna aykırı idari kararların da iptali gerekir.
8
TBMM Genel Kurulu’nun kamu başdenetçisi seçme işlemi idari işlem
olarak nitelenip idari yargı denetimine tabi tutulabildiği takdirde, ida-
7
Yılmaz Aliefendioğlu,
Anayasa Yargısı ve Türk AnayasaMahkemesi
, Yetkin Yayınları,
Ankara, 1996, s. 95
8
Turhan Feyzioğlu,
Kanunların Anayasaya Uygunluğunun Kazaî Murakabesi (Yabancı
Memleketlerde - Türkiye’de)
, AÜSBF Yayınları No: 19-1, Ankara, 1951, s. 28-29