

Çevre Örgütlerinin Çevresel Yönetime Katılma Sürecinde Dayandığı Haklar
186
de Rio Deklarasyonu “Çevre konuları tüm ilgili vatandaşların uygun
seviyede katılımıyla ele alınabilir. Ulusal seviyede, her birey çevreye
dair umumi makamlarca tutulan bilgilere zararlı maddelere dair bil-
gileri ve kendi topluluklarındaki faaliyetleri içerecek şekilde erişim
hakkına ve karar verme süreçlerine katılım fırsatına sahip olmalıdır.
Devletler bilgiyi geniş bir şekilde elde edilebilir yaparak ulusal bi-
linç ve katılımı kolaylaştırmak ve teşvik etmelidirler. Islah ve çareyi
de içeren adli ve idari raporlara etkili erişim sağlanmalıdır” şeklinde
düzenlenen 10. İlkesi kapsamında doğrudan, “
Yerli insanlar ve onların
toplulukları ve diğer yöresel topluluklar bilgileri ve geleneksel tecrübelerinden
dolayı çevresel idare ve gelişme üzerinde hayati bir role sahiptirler. Devletler
onların kimliklerini, kültürlerini ve çıkarlarını fark etmeli ve hakkıyla des-
teklemeli ve devam ettirilebilir kalkınmanın başarılmasında etkili katkılarını
sağlamalıdır
” şeklinde düzenlenen 22. İlkesi kapsamında katılımdan ve
bilgi edinmeden bahsetmektedir.
Böylece devletler çevre hakkının yanına, karar verme süreçlerine
katılım ve katılımın etkinliğini sağlayacak bilgi edinme ilkelerini kabul
etmişlerdir. Bu prensipler pek çok uluslararası sözleşmede ya da me-
tinde yer almak suretiyle
46
çevre hukukunun teamül kuralları haline
gelmişlerdir. Kural olarak teamül kuralları bir davranışın düzenli ve
sürekli tekrarlanması ve bu nedenle toplumda zorunlu olduğu yargısı-
nın oluşması şartlarına bağlıdır. Ancak bu maddi ve öznel şartlar çevre
hukuku alanında hayat bulamamaktadır. Çünkü çevre hukuku, yeni
bir hukuk dalıdır ve bu alanda taraflar taahhütlerini eyleme geçirme
konusunda isteksizlerdir. Bu sebeple çevre hukukunda uluslararası te-
amül eylem tekrarı ile değil çevresel ilkelerin ya da normların düzenli
şekilde metinsel tekrarıyla oluşmaktadır.
47
46
İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi madde 4, Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle
Mücadele Sözleşmesi madde 3,10 ve 13, Sınır Aşan Çevresel Etki Değerlendirmesi
Sözleşmesi (
Espoo Sözleşmesi
) madde 2, Endüstriyel Kazaların Sınır Aşan Etkileri
Sözleşmesi (Helsinki Sözleşmesi) madde 9, Tehlikeli Faaliyetler Neticesinde
Meydana Gelen Zararlardan Doğan Lugano Sözleşmesi madde13, Rio Deklaras-
yonu sonrası ilgili Devletlerin Rio Deklarasyonu ile taahhüt ettikleri ilke ve hedef-
leri ne kadar sürede ne kadar kaynak ayırarak gerçekleştireceklerini belirttikleri
bir zaman çizelgesi olan Gündem 21 belgesi bölüm 8. Her ne kadar bu düzenleme-
lerin hukuki bir bağlayıcılığı bulunmasa da sürekli tekrarlanacağı için örf ve adet
kuralı olarak çevre hukuku kaynakları arasında yer almaya aday olmuşlardır.
47
Alexandre Kiss & Jean-Pierre Beurier, s.69 vd.; Jean-Marc Lavieille, Droit Interna-
tional De L’Environnement,
Ellipses
, 3. Baskı, Paris, 2010, s.59.