Background Image
Previous Page  29 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 29 / 505 Next Page
Page Background

Bir İç Hukuk Yolu Olarak Bireysel Başvuru ve Etkinliği Sorunu

28

Şöyle ki, HUMK 440 ve idari yargıda karar düzeltme yolları

AIHM’nin içtihatlarında, basit ve kendi kararını ikincil bir gözden

geçirme prosedürü olarak değerlendirilmiştir. Oysa ki, anayasal baş-

vuru böylesi bir ikincil niteliğe sahip bir gözden geçirme prosedürü

değildir. Bu nedenle, yargılamayla ilgili yeni unsurlar ortaya çıkmasa

dahi bireysel başvuru yolunun kullanılması gerekecektir, meğer ki şu

unsurların varlığı şüphe götürsün : bireysel başvuruyu inceleyen ana-

yasa mahkemesi temel hak ve özgürlükleri ihlal eden hukuki işlemi ip-

tal edebiliyor ve aynı zamanda kamu gücünü kullanan kişilerin neden

olmuş oldukları ihlalleri giderebiliyor mu ? Kişilere ilişkin uygulanmış

bir işlemi iptal edemeyen, değiştiremeyen, bireylere açık olmakla bir-

likte soyut bir anayasal denetim öngören anayasal şikayet yollarından

farklı olarak

27

, eğer temel hak ve özgürlük konusunda hukuken bağ-

layıcılığı olan bir karar verebiliyor, ihlâl edilmiş bir hak sözkonusu ise

sonuçlarını ortadan kaldırabiliyor veya ihlâlin devamını engelleyebili-

yor ise bu anayasal yolun etkin olduğundan bahsedebileceğiz

28

.

Bu durumda, kanun yolu ile ilgili iç hukuk düzenlemeleri, sağla-

nan korumanın niteliğini tespitte önem taşır. Anayasa’nın 148 Madde-

sinde düzenlenen bireysel başvuru yolunda, esas hakkındaki inceleme,

6216 sayılı Kanun’un 49. Maddesinde düzenlenmiştir. Maddeye göre:

“Komisyonlar ve bölümler bireysel başvuruları incelerken bir temel

hakkın ihlal edilip edilmediğine yönelik her türlü araştırma ve incele-

meyi yapabilir. Başvuruyla ilgili gerekli görülen bilgi, belge ve deliller

ilgililerden istenir (m. 49/3). Mahkeme, incelemesini dosya üzerinden

yapmakla birlikte, gerekli görürse duruşma yapılmasına da karar ve-

rebilir (m. 49/4). Bölümler, esas inceleme aşamasında, başvurucunun

temel haklarının korunması için zorunlu gördükleri tedbirlere resen

veya başvurucunun talebi üzerine karar verebilir. Tedbire karar veril-

mesi hâlinde, esas hakkındaki kararın en geç altı ay içinde verilmesi

gerekir. Aksi takdirde tedbir kararı kendiliğinden kalkar (m. 49/5).

Anayasa Mahkemesinin esastan yapacağı inceleme ile vereceği

kararlar ise, 6216 sayılı Kanun’un 50. Maddesinde düzenlenmiştir

29

.

27

Vén/Macaristan

, n

o

 21495/93,  30 Haziran 1993 tarihli Komisyon Kararı.

28

Apostol/Gürcistan, n

o

 40765/02

, 28 Kasım 2006,  CEDH 2006‑XIV, §§ 42-46.

29

Bkz. ayrıca, Ece GÖZTEPE, « Türkiye’de Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru

hakkının (anayasa şikâyeti) 6216 sayılı kanun kapsamında değerlendirilmesi «,

Türkiye Barolar Birliği Dergisi

, 2011 (95).