Background Image
Previous Page  311 / 505 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 311 / 505 Next Page
Page Background

Uluslararası Yatırımdan Kaynaklanan Uyuşmazlıkların Çözümünde ICSID Sözleşmesinin ...

310

b. Kararın Kişinin Lehine Olması Gerekliliği

Tahkim kararının devlet lehine çıkması ve kişinin bu karara uy-

gun davranmaması o devlete diplomatik koruma yolunun işletilmesi

hakkını vermez. Diplomatik koruma, bir devlete kendi vatandaşının

uğradığı zararlardan dolayı uluslararası iddiada bulunma hakkını

vermekle beraber, kişinin yapmış olduğu davranışlardan dolayı onun

vatandaşlığında olduğu devlete yönelik uluslararası iddiaların ileri

sürülmesi hakkını tanımaz.

30

c. Devletin Verilen Karara Uygun Şekilde Hareket Etmemesi

Devlet, ICSID Sözleşmesi’ne taraf olarak söz konusu sistem içeri-

sinde bir uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasını kabul ettiği takdir-

de, verilecek kararlara uymayı da kabul etmektedir.

31

Sözleşme’nin

53. ve 54. maddeleri bu hususu belirtmektedir. Devlet, bu şekilde bir

uluslararası yükümlülüğün muhatabı olmakta ve aksi yöndeki dav-

ranışı her uluslararası yükümlülüğe uygun davranmamada olduğu

gibi uluslararası hukuka aykırılık yaratmaktadır. Devletin tahkim

kararına uygun davranmaması onun uluslararası sorumluluğunu

doğuracaktır.

32

Diplomatik koruma yolunun işletilmesinin ertelen-

30

Sistemin bu şekilde işlemesi tamamen devletlerin siyasi bir tercihi olmuştur. Zira

diplomatik koruma yolunun tam tersi koşullar meydana geldiğinde, benzer bir

uluslararası hukuk yolu işletilememektedir. Kişi, bizzat kendi davranışlarıyla ya-

bancı devlete zarar verdiğinde, bu devlet kişinin vatandaşlığında olduğu devlet-

ten varolan zararlarının giderilmesini talep edemez. (Alain Pellet, “The Second

Death of Euripide Mavrommatis? Notes on the International Law Commission’s

Draft Articles on Diplomatic Protection”,

The Law and Practice of International Co-

urts and Tribunals

, Vol. 7(1), 2008, s. 39)

31

Tahkim kararlarının uygulanması ile ilgili olarak bkz. Alvarez, s. 448, 449.

32

Bu sistem dahilinde devletin diğer bir devletin uluslararası sorumluluğunu ileri

sürmesi, görüldüğü üzere en son söz konusu olmaktadır. Bunun en önemli ne-

deni şu ana kadar yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere yatırımcıların

kendilerinin başvurabileceği bir yolun bulunmasıdır. Bahsedilen sistemi kuran en

önemli nedenlerden birisi çok uluslu şirketlerin etkisidir. Zira şirketler açısından

çok daha güvenceli bir sistem ortaya konmaktadır. Böylece klasik uluslararası

hukukun etkileri ve şirketler açısından meydana getireceği sorunlar en aza in-

dirilmektedir. Bununla beraber uluslararası hukuk, devletlerin daha aktif oldu-

ğu bir hukuk alanı olduğu için, uluslararası yatırımlara ilişkin olarak klasik veya

modern yapısıyla uluslararası hukukun hiçbir etkinliğinin olmayacağı ve ortaya

çıkan her sorunun uluslararası hukuka başvurulmadan çözümleneceği söylene-

mez. Dolayısıyla başvurulacak en son yol olmakla ve yatırım hukukuna ilişkin

düzenlemeler kadar başarılı koruma tekniklerine sahip olmamakla beraber, bu

konularda devletin bir başka devlete karşı uluslararası sorumluluğunun doğması